KamuMeb

Babalık Okulu Kurduk

DİYANET PERSONELİ

Vav TV ekranlarından canlı olarak yayınlanan “İftar Vakti” programına katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, önemli açıklamalarda bulundu.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ''Elhamdülillah ilk on günü rahmet umarak, talep ederek geçirdik. Şimdi de mağfiret günlerini idrak ediyoruz. Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm, “Ramazan ayının ilk on günü rahmet, ikinci on günü mağfiret, üçüncü on günü de ebedi azaptan kurtuluş günleridir.” buyuruyor. Hamdolsun Ramazan çok bereketli geçiyor. Teravihte hakikaten camiler çok coşkulu. Gençlerimiz, çocuklarımız, kadınlarımız camilerimizi garip bırakmıyorlar.

Türkiye'den gidecek hacı adaylarımızın sayısı belli oldu. Onu milletimizle paylaştık. Buradan da sizin aracılığınızla duymayanlara da duyurmuş olayım. Bu sene Türkiye'den 37 bin 770 kişi inşallah 2022 yılında hacca gidecek. Bizim Bakanlıklar Arası Hac ve Umre Kurulumuz var. Bakan yardımcılarımız bu kurulun üyesi. Yarın inşallah toplanacağız ve detayları belirleyeceğiz. Yaş kotası var. O maalesef tabi üzücü. 65 yaşını geçmiş olanlar bu yıl hacca gidemeyecek.

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak yıllardan beri her Ramazan’da bir konu belirleriz. Geçen yıl, Ramazan ve infak dedik. Ondan önceki yıl başka konuları seçtik. Doğruluğu neden seçtik? Çünkü müminin en önemli vasıflarından birisidir doğruluk. Hadis-i şerife de baktığımızda, mümin konuştuğu zaman doğru söyler, yalan söylemez. Söz verdiği zaman sözünde durur. Kendisine bir şey emanet edildiği zaman emanete riayet eder. Münafıklığın alameti de tam tersidir. Konuştuğu zaman yalan söyler. Söz verdiği zaman sözünde durmaz. Kendisine bir şey emanet edildiği zaman emanete riayet etmez. Dolayısıyla mümin önce doğru olacak, dürüst olacak. Ashaptan birisi Peygamber Efendimize geliyor, ‘Ya Resulallah bana öyle bir nasihatte bulun ki başka bir nasihate ihtiyacım kalmasın.’ diyor. Peygamber Efendimiz, ‘Allah'a inandım de dosdoğru ol.’ diyor.

İnsan eşref-i mahlukat olarak yaratılmıştır. İnsanoğlu en güzel surette yaratılmıştır, Cenab-ı Hak öyle buyuruyor. Bu güzelliğini muhafaza etmek için bazı vesilelere, vasıtalara ihtiyaç var. İbadetler işte bu vasıtalardır. İbadetler amaç değildir. Ben namaz kılmak için namaz kılıyorum diyemez kimse. Birisi ben oruç tutmak için oruç tutuyorum, zekat vermek için zekat veriyorum diyemez. Peki, amaç nedir? İyi insan olmaktır. İyi insan olmanın yollarını Cenab-ı Hak Peygamberler, kitap göndererek vahyetmiş, emretmiş. Bütün bunların amacı nedir? İnsanın ahsen-i takvim üzere yaratılmış olma özelliğini muhafaza etmesidir. Doğruluk da bunun için en önemli unsurlardan birisidir.

Ey iman edenler bir fasık size bir haber getirdiği zaman doğruluğunu araştırmadan onu açıklamayın, söylemeyin. Bir kavme zarar verirsiniz de sonra pişman olursunuz” buyurulduğunu hatırlatarak, “Bu bilgi doğru mu, değil mi? Hiç araştırmadan paylaşanlar, o paylaşımları binlerce kez yayanlar, hepsi insanlara zarar veriyor. Bilgi eğer yanlış olursa o yanlış bilgiden zarar gören binlerce insan oluyor. Buna sebep olanlar günah işlemiş oluyor.

Ebeveynler ve öğretmenler olarak hep güzel örnek olmamız gerekiyor. Çocuğu yetiştirirken sözlerden çok hareketler, davranışlar önemli. Çocuk annesine babasına bakar, nasıl yaşıyorsa öyle yaşar. Çocukların karşısında eğer doğru bir figür olursa anne, baba ve öğretmen, ben özellikle öğretmenlerimize de bu noktada çok büyük vazife düştüğünü düşünüyorum, eğer doğruluğun timsali olursa annesi, babası o çocuk doğruluk üzere yetişir. Karakteri öyle oluşur. Ama annesinin, babasının, büyüklerinin sürekli yalan söylediğine şahit olan bir çocuk, yalanın normal bir şeymiş olduğuna inanarak büyür. İbadetler konusuna gelecek olursak çocuk o küçük yaşlarda annesini, babasını eğer evde namaz kılıyor olarak görerek büyürse o artık onu içselleştirmiş olur. Ama düşünsenize Müslüman bir ailede bulunan bir çocuk annesini, babasını hiç namaz kılıyorken görmezse o çocuğa namazın önemini nasıl anlatacaksınız? Aile eğitimi bunlardır. Onun dışında oturup da hadi çocuklar size bir saat Kur’an, bir saat tefsir, bir saat hadis dersi vereceğim demez annesi, babası. Ne yapar? Kendi hal ve hareketleriyle çocuğunu evde eğitir.

İllerimizin tamamında ve büyük ilçelerimizde toplam 438 noktada aile eğitimi veriyoruz. İlahiyat fakültesi mezunu hoca hanımlardan ve hoca efendilerden 3 bin kadarı aile eğitimi ile ilgili katkıda bulunuyor. 20 kadar da aile eğitim merkezimiz var. Aynı zamanda aile dergisi çıkarıyoruz, aile ile ilgili çalışmalarımız aratarak devam ediyor. ‘Babalık Okulu’ kurduk. Buradan inşallah ben duyurayım. Bizim müftülüklerimize müracaat etsinler. ‘Babalık Okulu’ eğitimi verdiğimiz yerlerde katılsınlar. Hakikaten çok büyük faydası, katkısı oluyor. İnşallah bu aile ile ilgili çalışmalarımız artarak devam edecek.'' dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.