KamuMeb

3600 Ek Gösterge ve Öğretmenlik Meslek Kanunu Açıklaması

EĞİTİM PERSONELİ

Kastamonu, Bartın, Zonguldak ve Karabük’te Şube yönetimleri ve üyelerle bir araya gelerek, salgın sürecinde karşılaşılan sıkıntılar başta olmak üzere, eğitim çalışanlarının sorunlarını görüştü, sendikal çalışmalara dair istişarelerde bulunan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa ve Hasan Yalçın Yayla önemli açıklamalarda bulundular.

"Bakanlık, kararsızlıklarıyla sorunları büyütmemeli, kararlılıkla sorunları çözmelidir" diyen Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, “okulların açık kalmasını sağlayacak tedbirler alınmazsa, öğrenciler yüz yüze eğitimden mahrum kalırsa, öğrenme kayıpları artarsa bunları telafi etmek kolay olmayacak. Millî Eğitim Bakanlığı, kararsızlıklarıyla sorunları daha da büyütmemeli, sorunların üzerine kararlılıkla gitmeli ve çözüm bulmalıdır” dedi.

“24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde sözü verilen 3600 ek gösterge ve öğretmenlik meslek kanununun çıkarılması için daha ne kadar zaman geçmesi gerekiyor” diye soran Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, “vaatlerin gereğinin yerine getirilmemesi, hem vaatte bulunanlara hem de beklenti içerisine sokulan kamu görevlilerine zarar vermektedir. Öğretmenlere destek olabilecek bir meslek kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır. Memnuniyet katsayısını artıracak, tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde ek gösterge artışını sağlayacak bir düzenleme bir an önce hazırlanarak hayata geçirilmelidir” dedi.

"Eğitim çalışanlarının işi daha da zorlaştırılmamalıdır" diyen Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla, “eğitim yönetiminde kararların zamanında alınmaması, süreç içerisinde farklı kararların alınması eğitim çalışanlarını zor durumda bırakmaktadır. Çetin şartlarda, birçok imkândan mahrum olarak sürdürülmeye çalışılan eğitim faaliyetlerinin daha verimli olması ve niteliğinin artırılması için Bakanlık üzerine düşeni yapmalıdır.

Atama bekleyen bunca öğretmen adayı, yüz bine yakın öğretmen açığı varken, ücretli öğretmenlik uygulamasına devam edilmesi, soruna çözüm olmuyor, aksine yeni sorunlara kapı aralıyor. Kadrolu-sözleşmeli ayrımı da, sözleşmeli istihdamı da, aynı işe farklı ücret, aynı işe farklı hak ayrımcılığı da, emeğe ve emekçiye güvencesiz istihdam yanlışlığı da sona erdirilmelidir. Eşler birbirine, anne babalar çocuklarına, sözleşmeliler güvenceye kavuşturulmalı, sözleşmelilik bir daha uygulanmamak üzere kaldırılmalıdır.

Yardımcı hizmetler sınıfı çalışanlarına fazla çalışma karşılığı ücret ödenmeli, görev tanımlarıyla ilgili belirsizlik giderilmeli, keyfî uygulamalara maruz kalmalarının önüne geçilmelidir” dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.