KamuMeb

Katsayı Uygulamasının Maliyetleri Tamir Edilmiştir

EĞİTİM PERSONELİ

Millî Eğitim Bakanlığı ve Demirören Medya iş birliğiyle hazırlıkları tamamlanan Demirören Medya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin açılışını gerçekleştiren Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, önemli açıklamalarda bulundu.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ''Bugün aslında iki ayrı ilki yaşıyoruz. Bir, yapmış olduğumuz iş birliği neticesindeki Türkiye'nin ilk ve tek medya mesleki ve teknik lisesini açtığımız gibi ikinci olarak mesleki eğitim merkezi alanında da ilk defa sektörün içinde bir işbirliğiyle mesleki eğitim merkezini açıyoruz. Bunu da medya alanında açıyoruz. Dolayısıyla bugün hakikaten mesleki eğitim alanında birçok kırılma noktasını taşıyan tarihî bir gün olduğuna inanıyorum.

Aslında yıllardan beri bizim Millî Eğitim Bakanlığı olarak yapmak istediğimiz şey, tam somut bir şekilde kendisini gösteriyor. Kimin insan kaynağına ihtiyacı varsa o insan kaynağına ihtiyacı olan işletmenin bizatihi kendinin bünyesinde insanların yetiştirildiği eğitim platformunun teşekkül ettiği bir okul.

Mesleki eğitim mezunlarının yükseköğretime erişiminin önündeki engeller, mesleki eğitimde inanılmaz bir maliyet ödemesine neden oldu. On yıllardır iş gücü piyasasının 'Aradığım elemanı bulamıyorum.' sözünün bu semalarda yankılandığı bir döneme tanıklık ettik. Bizler katsayı uygulamasını kaldırdıktan sonra Millî Eğitim Bakanlığı olarak bu süreci hızlı bir şekilde toparlamak ve rehabilite edebilmek için çok çaba sarf ettik. Son yapmış olduğumuz en önemli adım, aslında mesleki eğitimdeki paradigma değişimi... İşverenlerin, iş gücü piyasası temsilcilerinin sürece aktif olarak katılımlarını sağlamaktır. Yani biz Millî Eğitim Bakanlığı olarak mesleki eğitim mezunlarını ne için veriyoruz? Özel sektörün nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamak için veriyoruz. O zaman özel sektöre müdanasız davranamayız. Özel sektörle birlikte tüm müktesebatı kullanarak tüm süreçleri birlikte planlamak, programlamak ve bu ülkenin tüm müktesebatını mesleki eğitiminin içine aktarmak durumundayız. İşte bu atmış olduğumuz adımlarla sektörün tüm temsilcileriyle, mesleki eğitim vermiş olduğumuz tüm alanlarda artık müfredatı birlikte güncelliyoruz, öğrencilerin işletmede beceri eğitimlerini birlikte planlıyoruz, mesleki eğitimin kalitesi için çok kritik olan mesleki alan ve atölye öğretmenlerinin iş gücü piyasası, işbaşı eğitimi ve mesleki gelişim eğitimlerini de birlikte planlıyoruz. İşte bunun en somut vücut bulduğu lise, bugün açılışını yapacağımız lise.

1999'daki katsayı uygulamasının aslında mesleki eğitim algısıyla ilgili olumsuz yansımasından sonra en kalıcı etkisi akademik olarak başarılı öğrencileri mesleki eğitimden uzaklaştırması oldu. Yani giderek mesleki eğitim hiçbir yere yerleşemeyen öğrencilerin zorunlu olarak gittikleri bir okul türü ve akademik olarak başarısız öğrencilerin homojen bir şekilde kümelendiği okullara dönüştü. İşte bu sektör temsilcileriyle atmış olduğumuz adımlar, bu algıyı tam tersine çevirdi. Artık mesleki eğitimde yüzde birlik başarı diliminden öğrenci alan okullarımız var.

Mesela ASELSAN'la yapmış olduğumuz mesleki teknik Anadolu lisesine, Ankara Fen Lisesine giden öğrencilerle aynı puanda, hatta daha yüksek puanda olan öğrenciler gitmeye başladılar. Aynı şey Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde, İTÜ Mesleki ve Teknik Lisesinde oldu. İşte bugün Demirören Medya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi de ben inanıyorum ki bu LGS sınavından sonra Türkiye'nin en başarılı öğrencilerinin, medyaya ilgisi olan kariyer olarak medyayı gören Türkiye'nin en başarılı öğrencilerinin geldiği, yüzde birlik başarı diliminden öğrenci olan bir okula dönüşecek.

Öğrencilerin yaparak, üreterek öğrenme kabiliyetlerini arttırmaya çalıştık çünkü bu 'yaparak, üreterek öğrenme', hem öğrenmeyi kalıcı kıldığı gibi mezun oldukları zamanda istihdam edilebilirliklerini de yükseltiyor. Tüm mesleki teknik Anadolu liselerindeki üretim kapasitesi 200 milyon lira bandındayken 2021 yılını 1 milyar 162 milyon liralık gelir ile kapattık. Artık meslek liseleri üretiyor, iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynaklarını çok kaliteli bir şekilde yetiştirebiliyor.

Mesleki eğitim, artan üretim kapasitesiyle şunu gösterdi: Sadece iş gücü piyasasının ihtiyaç duymuş olduğu insan kaynağını yetiştirmiyor. Aynı zamanda Kovid-19 gibi olağanüstü koşullarda devletinin ve milletinin yanında yer alan bir kara gün dostudur.

Fikrî mülkiyet, patent, faydalı model, marka, tasarım alanı, bir ülkenin gelişmişliği ve ekonomik büyümesiyle doğrudan bağlantılı olan bir alan. Mesleki eğitim okullarımızın içinde 54 AR-GE merkezi kurduk. Millî Eğitim Bakanlığının üretmiş olduğu fikrî mülkiyet kapsamındaki patent, faydalı model, marka tasarım sayısı yıllık 2.9 iken 2022 yılında şu anda, daha beşinci ayın sonundayız, 7 bin 200 tescil aldık. Şimdi ana uğraşımız, bunu nasıl ticarileştirebiliriz? Yani öğrencilerimiz okurken yaptığı işe inovatif bir şekilde girişimci duygusuyla bakarak nasıl geliştirebilir ve bunu nasıl ticari bir şekilde dönüştürerek ülkenin ekonomisine bir katma değer olarak yükleyebilir. Demirören Medya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde de 55'inci AR-GE merkezimizi kuruyoruz. Bunun müjdesini de buradan vermek istiyorum.

Türkiye'deki mesleki eğitim merkezi mezunlarının eğitim aldıkları alanda istihdam oranları yüzde 88 ve eğitim aldıkları işletmede, yani dört yıl boyunca gittiği işletmede istihdam edilebilme oranı da yüzde 75. İşveren 4 yıl emek verdiği insanı kaçırmak istemiyor.

Hem işveren için hem de çalışan için cazip bir mekanizma oluşturduk. Öğrencilere her ay asgari ücretin yüzde otuzu kadar işveren tarafından ödenen payı, tamamen devlet olarak biz üzerimize aldık Ve üçüncü yılın sonunda kalfaların almış olduğu ücretleri de yüzde 30'dan yüzde 50'ye çıkarttık. Yani bugün mesleki eğitim merkezine kaydolan bir öğrencimiz, bir gencimiz, ayda 1.275 lira ücret alıyor. İş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı devlet tarafından sigortalanıyor. 3. yılın sonunda kalfa olduğu zaman 2.175 lira ücret almaya devam ediyor. 4. yılın sonunda usta olarak ve mesleki eğitimin tüm özlük hakları ve iş yeri açma belgesine de sahip olarak mezun oluyor.

Bu kanun değişikliğinden önce tüm Türkiye'de 159 bin çırak ve kalfa vardı sistemde. Kanun değişikliğinden itibaren 5 ay geçti. Bugün itibarıyla 502 bin çırak ve kalfa sistemde bulunmaktadır ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da açıkladığı gibi 2022 sonuna kadar 1 milyon gencimizi, inşallah, mesleki eğitim merkezleriyle buluşturacağız. Yani genç işsizlik oranını düşürmek için de mesleki eğitim merkezlerini aktif olarak kullanacağız.

Mesleki eğitim bir zamanlar çok iyiydi. Katsayı uygulamasından sonra 74 bine düşmüş, bugün 502 bin 778'e çıkmış bulunuyor. Yani buradan şunu rahatlıkla söyleyebilirim: 28 Şubat sürecinde, 1999 yılında bu ülkeye ödetilen katsayı uygulamasının maliyetleri tamir edilmiştir. Mesleki eğitim katsayı uygulamasından önceki durumundan çok daha güçlü duruma gelmiştir. Bunu da tarihe bir not olarak düşmek isterim.'' dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.