KamuMeb

Öğretmenlerimizin Yüzde 75'ini Biz Atadık

EĞİTİM PERSONELİ

İstanbul Eğitim Yatırımları Toplu Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Hayırseverlerimiz başta olmak üzere yatırımların inşasına maddi, manevi destek veren herkese, ilgili tüm kurumlarımıza, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyor, Rabbim hepsinden razı olsun diyorum. Yaklaşık 3,5 milyon öğrencimizin bulunduğu İstanbul'umuzun eğitim altyapısını güçlendirmek önceliklerimiz arasında yer alıyor. Medeniyetimizin göz bebeği bu kadim şehri hak ettiği hizmetlerle buluşturmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız dâhil, tam 25 yıldır aziz İstanbul'umuzun hizmetindeyiz, İstanbullu kardeşlerimizin hizmetkarıyız. Çeyrek asrı aşan hizmet yolculuğumuzda şartlar ne olursa olsun hiçbir zaman bahanelerin arkasına saklanmadık. 'Bizim milletimiz, bizim evlatlarımız en iyisine layıktır.' inancıyla diğer 80 vilayetimizle birlikte İstanbul'a da aşkla şevkle sevda ile hizmet ettik. İstanbul'un birikmiş sorunlarını tek tek çözüme kavuştururken temel meselemiz olarak gördüğümüz maarif davamıza da özel önem verdik.

İstanbul'un eğitim kapasitesini tahkim etmek amacıyla tarihî nitelikte pek çok adım attık. Örneğin 2002 yılında 40 bin civarında olan derslik sayısını, bununla ne demek istiyorum, göreve geldiğimiz zaman 40 bin civarında olan derslik sayısını üç kattan fazla artırarak bugün 129 bin seviyesine taşıdık. Bitmedi, özellikle bunu tabii şu anda ana muhalefetin ve yavru muhalefetin çok iyi bilmesi lazım, 67 bin olan öğretmen sayısını yine üç kat artırarak 176 bine ulaştırdık. Son dönemde gerçekleştirdiğimiz öğretmen atamalarında önceliği ve ağırlığı İstanbul'a veriyoruz. 31 Ocak 2022 tarihinde ataması yapılan 15 bin öğretmenin yarısı, yani 7 bin 500'ü İstanbul'da göreve başladı, hayırlı olsun.

İstanbul'un bir dönem en büyük sıkıntılarından olan kalabalık sınıf sorunu. Örneğin biz ortaöğretimde tedrisat yaparken bizim sınıflarımız 75'ti, hatta 100'ü aşan sınıflar vardı Anadolu'da. Biz böyle okuduk. Elhamdülillah şimdi bunların hepsi tarih oldu. Bugün okul deyince akla artık akan çatılar, yıkık duvarlar, toz toprak içinde oynayan öğrenciler, öğretmen yokluğundan dolayı boş geçen dersler gelmiyor. Evlatlarımız artık etkileşimli tahtasıyla laboratuvarlarıyla spor alanlarıyla kütüphanesiyle kantiniyle pek çok imkâna sahip binalarda eğitim alıyor. Mevcutla yetinmiyor, eğitim gibi istikbalimizi ilgilendiren kritik bir meselede çıtayı, sürekli yukarıya taşıyoruz. Nerede bir ihtiyaç varsa öncelikle oradan başlayarak altyapımızı daha da güçlendirmeye gayret ediyoruz. Eğitim-öğretim alanında İstanbul özelinde yakaladığımız başarıyı, inşallah 2022 yılında devam ettirmekte kararlıyız. Bu doğrultuda eksikleri tespit ettik, hazırlıklarımızı yaptık, yatırım programlarımıza son şeklini verdik.

Anaokullarımızın hizmete girmesiyle hem evlatlarımız çok erken yaşlarda okul ortamıyla tanışacak hem de ebeveynler çocuklarını huzuru kalple emanet edebilecekleri eğitim yuvalarına kavuşacaklardır. Böylece özellikle çalışan anne babaların önemli bir ihtiyacı ve talebi daha devletimiz tarafından karşılanmış olacaktır.

Bizler ilk emri 'Oku' olan, beşikten mezara kadar ilim tahsil etmeyi emreden bir inancın mensuplarıyız. Bizler, mescide girdiğinde ilim halkasına oturmayı tercih eden bir Peygamber'in ümmetiyiz. 'Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.' diyen, okumayı, araştırmayı, ilim ve hikmet peşinde koşmayı daima yücelten bir gelenekten geliyoruz. İlim, irfan ve hikmet medeniyetinin temsilcileri olarak eğitime öncelik vermek bizim hem görevimiz hem de olmazsa olmaz prensibimizdir. Eğitim, özellikle yerli, millî ve insani değerler üzerine inşa edilmiş bir eğitim müfredatı, ülkemizi sahil-i selamete taşıyacak yegâne yoldur. Nasıl eğitim için harcanan her kuruşun çarpan etkisi tartışma götürmezse, eğitimi ihmal etmenin bedeli de çok ağır ve yıkıcı olacaktır. Türkiye vesayet ve istikrarsızlıkla boğuştuğu dönemlerde, evlatlarının eğitimine gerekli hassasiyeti göstermemenin faturasını ödemiş bir ülkedir. İstikbalimizin teminatı olan çocuklarımızın heba olmaması, hayatın vahşi dişleri arasında kaybolup, gitmemesi için önceliğimizi eğitime verdik.

2002'de eğitime sadece 7,5 milyar lira ayrılmışken bugün yükseköğrenim dâhil eğitime ayrılan meblağ 274 milyar lirayı aşmıştır. Ülkemizin her köşesine, anaokulundan ilkokula, ortaokuldan liseye ve üniversiteye kadar çok sayıda eğitim kurumu kazandırdık. Üniversite sayımız 76'dan 207'ye yükseldi. Derslik sayımız, ey ana muhalefet, 343 binden 609 bine çıktı. Öğretmen sayımız, 526 binden 993 bin 670'e ulaştı. Şu an görev yapan öğretmenlerimizin yüzde 75'ini biz atadık.

Bugün temel derslerin yanı sıra isteyen her evladımız, Kur'an-ı Kerim'i ve sevgili Peygamberimizin hayatını, yani Siyer-i Nebi'yi ders olarak seçebiliyor.

Ne çektiniz Cumhurbaşkanı'm? Söyleyeyim. Tabii aramızda pek genç yok. Teksir kâğıdı nedir bilir misiniz? Yani saman kâğıdı. Teksir makinesi vardı kolla çalışır ve o teksir kâğıdı ile ders notları hazırlanır ve mürekkep her tarafa dağılmıştır, işte o teksir notlarını satın alırdık. Ağabeylerimizden isterdik, vermezlerdi. Çünkü onlar da birer âdeta hatıra, örnek olarak kendilerinde kalırdı. Biz böyle okuduk. Dedik ki yavrularımız, bu nesil kuşe kâğıttan ders kitaplarını sırasının üzerinde bulsun, öyle eğitim-öğretim görsün. Ya Bay Kemal, işte biz eğitim-öğretimi böyle yaptırıyoruz. Bunlar hep, CHP iktidarının dönemlerindeydi. O dönemlerde biz bunları yaşadık.

Yalnızca iki ayda toplam 16 bin 361 yeni kütüphaneyi okullarımıza kazandırdık. Okullarımızdaki kitap sayısını 28 milyondan 50 milyona çıkardık. 2022 sonuna kadar bu rakamı 100 milyona ulaştırmayı hedefliyoruz. 'Temel eğitimde 10 bin okul' projesi ile toplam 3 milyar liralık yatırımla 10 bin ilkokul ve ortaokulun altyapısını güçlendiriyoruz. Laboratuvarlar, araştırma merkezleri, çalışma atölyeleriyle çocuklarımızı TEKNOFEST gençliği yolculuğuna daha iyi bir şekilde hazırlıyoruz.

Son iki yıldır koronavirüs sürecinde şahit olduklarımız, bu meselenin nasıl dramatik boyutlara ulaşabileceğini hepimize göstermiştir. Türkiye, diğer birçok konuda olduğu gibi hamdolsun nüfus bakımından da önemli avantajlara sahiptir. Şu an bizi dünyadaki pek çok ülkeden ayıran vasıflarımızın başında genç ve dinamik bir nüfus yapısına sahip olmamız geliyor. Yaş ortalaması 33 olan ülkemiz, geleceği şekillendirme, geleceğe damga vurma, geleceği inşa etme anlamında çok büyük bir imkânı elinde tutuyor. Ancak bu imkânı hakkıyla kullanmak, kamusuyla özel sektörüyle sivil toplumuyla millet olarak hep beraber atacağımız adımlara bağlıdır. Merhum Nurettin Topçu bu gerçeği şöyle ifade ediyor: 'Her cemiyet kendi gençliğinin çehresinde değer kazanır.' Evet, gençlerimizin nitelikli olması, kaliteli bir eğitim alması, bilimde, sanatta, kültürde, sporda kendilerini yetiştirmesi elbette önemlidir. İyi bir mühendis, iyi bir doktor, iyi bir iş adamı, bürokrat, sporcu, diplomat, hukukçu, öğretmen, akademisyen... Her ikisinin, her ülkede yüz akı ve gurur kaynağı bunlardır.

Ancak tüm bu hasletlerin hakiki anlamını vicdan, ahlak ve erdem sahibi iyi bir insan, iyi bir vatandaş olmakla bulacağını biliyoruz. Maddi ve manevi olarak bütün millet varlığımızı, emanet edeceğimiz gençlerimize yönelik çalışmalarda özellikle meselenin bu yönüne dikkat kesilmemiz gerektiğine de inanıyorum. Bir taraftan evlatlarımızı en donanımlı şekilde hayata hazırlarken onların iyi insan, iyi vatandaş olarak yetişmeleri de ihmal edilmemelidir. Diğer türlü verilen emeklerin, gösterilen çabaların, yapılan tüm bu yatırımların hedefine ulaşması çok zor olacaktır. Bu konuda özellikle elbette devletin kurumlarıyla beraber ailelere, öğretmenlere, sivil toplum kuruluşlarına, derneklere, vakıflara, üniversitelere, medyaya, belediyelere de görevler düşüyor. Millet olarak eğitim meselesinde güç birliği yaptığımızda hedeflerimize çok daha kısa sürede varacağımız aşikârdır.

Türk eğitim sistemini ileriye taşıyacak çocuklarımıza daha iyi eğitim sunulmasını sağlayacak her türlü teklife, her türlü tenkide açığız. Bizim bu konuda şimdiye kadar hiçbir kompleksimiz olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Muhalefetin ve ideolojik saplantılarla hareket eden kimi meslek örgütlerinin de meseleye bu şekilde yaklaşmalarını ümit ediyoruz.'' dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.