KamuMeb

Zorunlu PCR Testi Uygulanabilir Değil

EĞİTİM PERSONELİ

25 Ağustos 2021 tarihinde Türkiye Kamu-Sen’in youtube kanalına katılarak 6 Eylül tarihinde başlayacak olan yüz yüze eğitim hakkında değerlendirmelerde bulunan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, salgın koşullarının gerektirdiği tedbirleri almak için okullarımıza ek bütçe tahsis edilmesini istedi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Teneffüs süreleri uzatılmalı, sınıflar sıklıkla havalandırılmalı, ders süreleri uzaktan eğitimde olduğu gibi 30 dakika olarak ayarlanmalıdır. Maske başta olmak üzere covid tedbirlerinin gerektirdiği malzemeler yeterli sayıda temin edilmelidir. Öğrenci sayısı çok olan okullara daha az öğrenci sayısına sahip olan ve fiziki imkanları müsait olan okulların sınıfları tahsis edilmelidir. Her eğitim bölgesine mobil sağlık ekibi tahsis edilerek hem okullarımızda sağlık tedbirlerinin alınması sağlanmalı hem de öğrencilerin covid-19 takipleri yapılmalıdır.

Her vatandaşımızın aşıya karşı talepkâr olmasını doğru buluyorum. Aşı gündeme geldiği andan itibaren Sağlık Bakanlığı'na çağrıda bulunarak; aşılanacak öncelikli guruplar arasına eğitim çalışanlarının dahil edilmesini istedik. İlkokul, ortaokul ve lise düzeyinde yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın eğitim çalışanının okullarda toplu halde bulunacağı için eğitim çalışanlarının korunmasının aynı zamanda toplum sağlığını korumak anlamına geleceğini ifade ettik. Dolayısıyla eğitim çalışanlarının öncelikli aşılanma grubu içinde yer alması gerektiğinin üzerini basa basa çizdik.” dedi.

Zorunlu PCR testi tartışmalarına da değinen Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Bu uygulanabilir değil. Öğrencinin ailesinin, kullandığı toplu taşıt aracının şoförünün, alışveriş yaptığı mahalle bakkalının, otobüste yanında oturduğu yolcunun, akşam oturmaya gelen komşusunun, parkta oynadığı arkadaşının ve arkadaşının ailesinin PCR testi ile covid takibini yapamayacaksınız. Ancak öğretmeninden zorunlu test yaptırmasını isteyeceksiniz. Bu, hem anlamsızdır hem de amaca hizmet eden bir uygulama olmayacaktır. Tabi ki aşı noktasında teşvik edelim ama zorunlu PCR testini çok anlamlı görmüyorum. Zaten 6 Eylül’den itibaren tüm toplu etkinliklere iştiraklerde, tüm toplu taşıma araçlarına binişlerde ya aşı kartını göstereceksiniz ya da son 48 saat içindeki PCR testi sonucunu göstereceksiniz. 1,5 yıl süre içinde toplam PCR testini gün ve nüfusa böldüğünüzde ciddi bir yekûna tekabül eder. Dolayısıyla bunu çok uygulanabilir görmüyorum. Aşıyı teşvik için getirildiğini düşünüyorum. Dolayısıyla gereksiz tartışmalara neden olacak bu karar yeniden gözden geçirilmelidir” dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.