Otizmin, ebeveynler için çok zorlu bir mücadele olduğuna vurguladı Dr. Ümit Aktaş,“Bu nöro-gelişimsel bozukluk çocuğun kendini sosyal etkileşime ve iletişime kapatmasına sebep olur. 1980’li yıllarda 100.000 çocuktan sadece 1’inde görülen bu nöro-gelişimsel bozukluk ne türlü oldu da bir salgına dönüştü? 1990’larla beraber her 1000 çocuktan 6’sına,2000 yılında ise her 1000 çocuktan 42’sine otizm teşhisi konuyordu. Doğrusu geçen 20 sene içinde Otizmin görülme sıklığı tam 4.200 kat artmış! Bilim insanları istatistiklerden yola çıkarak bundan 20-30 yıl sonra her iki çocuktan birinin otistik olacağını ileri sürüyor. Peki otizm neden bu kadar arttı? Çünkü beslenme alışkanları değişti. Sofralara kimyasal boyalar, katkı maddeleri, tarım ilaçları, genetiğine müdahale edilmiş buğday, laboratuvarlarda yaratılmış suni yiyecekler ve çok fazla şeker girdi. Otizmin sahne arkasındaki başrol oyuncunun toksik bombardıman olduğuna dair pek çok araştırma var.” dedi.
Erken teşhis ile tedavide başarı şansı artar
Sofralardaki toksik besinlerin sağlıksız mikrobiyomla birleşince beyin fonksiyonlarında bozukluklar meydana geldiğini söyleyen Dr. Ümit Aktaş, doğru bir beslenme modeli ile otistik semptomlar hafifletilebileceğini, hatta tamamen iyileşebileceğini belirtiyor. Dr. Ümit Aktaş, “Teşhis ne kadar erken konmuşsa ve doğru beslenme modeline ne kadar erken geçildiyse tedavinin başarı şansı da o kadar etkili olur. Dünyayı temizlemek elimizde olmayabilir, fakat sağlıklı çocuklar yetiştirmek adına değiştirebileceğimiz pek çok şey var” diyerek anne adaylarına tekliflerde bulundu.
Anne adaylarına öneriler
•Toksinlere maruz kalmamak için önlemler alın
•D vitamini eksikliğiniz olmadığından emin olun
•Sağlıklı yağlar ve kolesterol zengini beslenin
•Normal doğum yapın, bebeğinizi emzirin
•Diyetinize Omega-3 ekleyin
•GDO’lu besinler tüketmeyin
Sezaryen doğum otizmi artırıyor
Sezaryenle doğan çocuklarda, otizm çok çok fazla görüldüğüne dikkat çeken Dr. Ümit Aktaş, “Bebek, ilk probiyotiklerini normal doğum esnasında doğum kanalından geçerken annesinden başlar. Anne sütü ise probiyotiklerin beslenmesini vede çoğalmasını sağlar. Bu koruyucu kalkan olmadan dünyaya gelen sezaryen bebeklerinde, hele bir de anne sütünden mahrum kalmışlarsa otizm riskinin arttığını gösteren çalışmalar var” diyerek mecbur kalmadıkça anneleri normal doğum yapmaları konusunda uyarıyor.
Otizmli çocuğunuzu nasıl beslemelisiniz?
•Gluten yasak: Gluten içermeyen diyetlerle otistik çocukların davranışlarında ciddi bir iyileşme sağlandığı gösterilmiştir. Bu sebepten ötürü de otizm teşhisi konmuş bir çocuğun diyetinden ilk çıkarılması gereken şeyler buğday ürünleri ve tahıllardır.
•Süt ve süt ürünleri yasak: Otizmle savaşta, süt ve süt ürünleri beslenme şeklinden tümden çıkartılmalı. Bu çocukların hemen tamamı, süt ve süt ürünlerinde bulunan beta-casomorphin-7 adlı proteini sindirmekte güçlük çekerler.
•Dost bakterilerden zengin bir diyet: Hedef fermente gıdalardan zengin bir diyet vede probiyotik takviyeleri ile sağlıklı bir mikrobiyom yaratmak olmalı. Fakat yoğurt ve kefir gibi probiyotik zengini gıdalar otistik çocukların diyetlerinde yerini tutamaz, bu yüzden bağırsak florası mutlaka ev sirkesi ve ev turşusu gibi fermente besinlerle desteklenmeli.
•İşlenmiş yiyecekler,şekerli ürünler yasak: Probiyotikleri canlı tutmak, beslemek de önemlidir. Kimyasallar, katkı maddeleri ile dolu yiyecekler probiyotikleri katleder. Bu yüzden işlenmiş, paketlenmiş tüm yiyecekler ve şekerler yasak!