Sayın Yusuf Tekin, maarif bakanlığına çok hızlı bir giriş yaptı. Malumunuz...
Bu doludizgin hal hala devam ediyor.
Yani Sayın Tekin'in bu girişi uzuyor da uzuyor günbegün, ay ve ay, yıl ve yıl... Bakalım, kompozisyon ne zaman çıkacak?
Yalnız bu uzun girizgah, birçok kişiyi üzüyor.
Hatta ve hatta paydaşlar, Yusuf Tekin'i gördükçe gözler Ziya Hoca 'yı arıyor.
Sosyal medyada da bu etkiyi görebiliyoruz.
Sayın Tekin, neredeyse her konuya el attı. Girilmedik yer bırakmadı. Tepeden tırnağa... Boydan boya... Velhasılı her alanda bir yeniliğin öncüsü olma rolünü üstlendi.
Popülist yaklaşmayacağım, diyerek kelle koltukta savaştığını ima etti geçenlerde. Mülakatlar, atamalar, eğitim akademisi, uzmanlık, müfredat, yönetici tayinleri, rotasyon vs... İlk hatırımızda olanlar... Devamı gelecek gibi... Başka başka konular...
Sayın Tekin'e şunları hatırlatırız:
1. MEB'te başlangıçlar hep oldu. Olmadı değil yani.
2. MEB'te yenilikler hep oldu.
3. MEB'te ilkleri yaşattı her gelen.
4. MEB'te başlamak değil, devamını getirmekti eksik olan. Devlette süreklilik bu dallara hiç ayak basmadı. Başka dallarda zıpladı.
5. MEB'te başlarken hazırlıksızlıktı noksan olan. Kervan yolda düzeliyordu her defa. Haksızlıktı bu aslında.
6. MEB'te ben yaptım oldu felsefesinin çöktüğü idi görülen. Ama bu felsefeden hiç vazgeçilmedi.
7. MEB'te istikrar unutuldu. Adam geldi, adam gitti. Her şey rafa...
8. MEB'te girişler heyecanlıydı, bu heyecanı diri tutarak sürekliliği sağlayacak motivasyon yolları kapalıydı. Heyecanı insanlarda uyandırmak ve bunu zamana yaymak zor iş...
9. MEB'te ne olduysa hep başlarken oldu. Sonrasında kimse yoktu. Takip ve gidişat sistemi hiç olmadı. Başladık ve bitti. Kafalar buna adapteydi.
Sayın Tekin, bu denli geniş alana yaydığınız yenilikler adına sizin kapsayıcı olmanız lüzumludur. Zira paydaşlarınız, bir parti mensubu değildir. İki yerdeki çıkışınız yanlıştı. Bunlara dikkat etmelisiniz.
1. Meclis konuşmanızdaki tarikat çıkışı...
2. Yerel seçimlerden sonraki "kaybettik" çıkışınız...
Siz, eğitim tarafındasınız. Ve eğitim tarafı, her telden insanın yer aldığı bir alan... Bence olabildiğince tarafsız kalmalısınız. Bu saatten sonraki tarafsızlığınız ne denli tesir eder ve inandırıcı olur, işte onu bilemem. Eğitim kazanırsa herkes kazanır.
Başlattıklarınızı, yüzüstü bırakma lüksünüz yok artık. Ya istiklal ya ölüm, noktasına getirdiniz eğitimi. Onun için gitmeyi aklınızın ucundan geçirmemelisiniz ya da affınızı isteyemezsiniz.
Ya batacağız ya çıkacağız.
Yani ya batıran ya çıkaran olacaksınız Sayın Tekin.
"Göze aldım, giriştim hiç değilse..." deseniz bile kendinizi kurtaramazsınız. Bu, vicdanınızı da rahatlatamaz.
Başlattıklarınızı bitirmeden gittiğiniz an battı balık yan gider hali hüküm sürer. Gelen de bu saatten sonra hükmedemez. Böyle gelmiş böyle gider, sularına bırakır kendini. Sizin de mirasınız bu olur.
Not: Sayın Tekin, okulda öğrencisi tarafından bacağından bıçaklanan ve yine okulda bir veli tarafından yumruklanan öğretmenleri hissederek bu olayların sebeplerine de bir el atınız…
Saygılar...
Yusuf Sevingen