Öğretmenlik Meslek Kanunu ve 20 Bin Öğretmen Ataması Açıklaması

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, verilen sözlerin tutulması, vaatlerin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydederek, “Eğitim çalışanlarının beklenti içerisinde bırakılması doğru bir yaklaşım değildir. Yaklaşık üç yıl önce, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması sözü verilmişti. Bu vaadin üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen hâlâ somut bir adım atılmış değildir. Eğitim çalışanlarını memnun edecek, beklentilerini karşılayacak bir çalışmanın, somut adım atmanın vakti gelmiş hatta geçmiştir. Öğretmenlik mesleğinin statüsünü yükseltecek, mesleği tüm aşama ve basamaklarıyla ele alacak, öğretmenlerin haklarını koruyacak, çalışma şartlarını iyileştirecek, şiddeti de önleyecek, ‘mesleğe destek, geleceğe hizmet’ niteliğinde bir meslek kanunu ihtiyacı artık karşılanmalıdır.

Masada görüşülemez denilen konuları görüştük ve olumlu yönde mutabakat sağladık. Sözleşmeliler ve 3600 ek gösterge konusunu bir karara bağladık. 2022 yılı içerisinde konfederasyonumuz Memur-Sen ve bakanlık arasında süreç çalışılacak ve tamamlanarak teslim edilecek. Önceden 3600 ek gösterge öğretmenler, hemşireler, imamlar ve polisler olmak üzere dört meslek grubu üzerinden ifade edilmişti. Biz bu süreçte toplu sözleşmeye tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde bir madde koydurduk ve bunun böyle olması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Aynı şekilde sözleşmeliler konusu da hiçbir ayrım gözetilmeksizin gerekli çalışmaları yapacağız. Ayrıca, toplu sözleşme ikramiyesinin sendikalılar için 400 TL’ye çıkarılmasını, bu rakamın memurun cebine girmesini sağladık. Örgütlüler adına yüzde 30 ile yüzde 40,22 arasında değişen bir oransal zamma imza attık.

Türkiye’nin öğretmen başına düşen öğrenci oranlarını OECD ortalamalarına çekebilmesi için 120 bin yeni öğretmenin atanması gerekmektedir. 80 bini aşkın ücretli öğretmen görev yapmaktadır. Mevcut öğretmen sayısının yaklaşık yüzde 10’una denk gelen ücretli öğretmenlerin asgari ücretin, açlık ve yoksulluk sınırının altında ücret alması, eksik sigorta primiyle çalıştırılması, alanlarının dışındaki derslere girmesi, kısacası bir öğretmen maaşıyla neredeyse üç öğretmenin istihdam edilmesi, ucuz işçilik ve sosyal bir sorundur. Öğretmen açığının ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılması kısa dönemde kârlı bir uygulama gibi görünse de uzun vadede eğitimin çıktıları üzerinde olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Görmezden gelmek, sorunu ortadan kaldırmıyor, bilakis katmerleştiriyor. Geçici tedbirler, 20 binlik atamalar sorunu çözmüyor. Bu konuda kalıcı önlemler alınmalıdır.” dedi.