Öne Çıkanlar Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Özel Eğitim Okulları Haftalık Ders Çizelgeleri 4B statüsü Yenilikçi Araştıran ve Geliştiren Eğitimciler Derneği KYK 464 Personel Alım İlanı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kur, İhracat ve Cari Açık Açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Zengini zengin yapan model faizciliktir. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Türkiye ne zaman yüksek faiz kıskacından çıkmak için adım atmışsa döviz kuru üzerinden manipülatif baskıyla karşı karşıya kalmıştır. Ülkemizin bu konuda cendereye sokulmak istenmesi bizim tarafımızdan önlenmiştir. Bu spekülasyonu ancak biz engelleriz. Kısa vadeli olarak ülkeye giren küresel fonlar var; yani sıcak para diyoruz. Bu sıcak para döviz kurunu geçici olarak düşürebilir. Ama bizim için ideal değildir. Bir süre sonra kur yükselir. Sürekli tekrarlanan bu süreç ülkenin kaynaklarını küresel sermayeye aktaran, ekonomiyi bağımlı hale getiren kısır döndü. Şu anda bunu yaşıyoruz aslında. Kur-faiz-enflasyon sarmalında yaşamayacağız. Yatırımı, üretimi engellemelerine müsaade etmeyeceğiz. Büyümeyi istikrarsız hale getirmelerine müsaade etmeyeceğiz. Kur manipülasyonla bizi tekrar çekmek istiyorlar. Bunu başaramayacaklar. Maliyet enflasyonu denilen bir tez var. Sıkıntı bu değil mi? Sanayicinin, yatırımcının en önemli engeli nedir? Maliyet enflasyonudur. Maliyetler ne kadar yükselirse yatırımdaki gücü de o kadar azalır. Tam aksine yatırımda gücünü arttıralım, uluslararası ihracatta o yatırımcı yarışa güçlü bir şekilde girsin. Türkiye'nin temel göstergeleri ekonomide çok güçlü. Dışarıdan birileri zayıf gösterme gayreti içine giriyor. Ülkemiz bu kısır döngüyü kırma noktasına gelmiştir. Bundan geri dönüş yoktur.

Bu olay Amerika'da, Almanya'da, İngiltere'de son zamanlarda bu olay var mı? Var. Hepsi de bu kısır döngü içerisinde kıvranıyor. Bütün bunlardan Türkiye olarak hamdolsun büyük oranda sıyrılmış vaziyetteyiz. Yabancı yatırımcılar için artık uzun vade yatırımların zamanıdır. Önemli yabancı yatırımcıların büyük ölçekli yatırım için harekete geçtiklerini görüyoruz. Geçenlerde Ceyhan'da büyük bir tesisin kimyevi ürünler üretme noktasında 1 milyar 700 milyon dolarlık temelini attık. Burada yaklaşık 5 bin civarında istihdam olacak. Bu aynı zamanda cari açığımızı ciddi manada aşağı çekecek. Bunun arkasından bu bölgelerde Seyhan'da benzer bazı gelişmeleri takip edenler var. Biz de takip ediyoruz. Belki yadırgayanlar da olabilir. Türkiye'deki sermayenin temsilcisi konumunda olan STK'nın burada kalkıp da bize cevap yetiştirmeye kalkması çok manidar. Ben onlara diyorum ki, 'kamu bankaları kredi istiyorsanız vermeye hazır, mevcut yatırımlarınızı gelin güçlendirin'. Bizim derdimiz kur faiz sarmalı değil; tam aksine yatırımı yapacak güçlü yatırımcıları biz arıyoruz. Yeter ki bize güven veren yatırımcı olsun. Biz yeni ekonomi modeli ile artık yüksek faiz verecek, sıcak para çekme politikasını elimizin tersiyle itiyoruz. Birinci derecede kamu bankalarının yöneticilerine, 'düşük faizle, özel sektör bankaları ile faiz noktasında yarışa girmeyeceksiniz, düşük faizle yatırımcılarımızı teşvik edeceksiniz, ardından biz sizden bir şey bekliyoruz, istihdamı, üretimi arttıracaksınız. Uluslararası küresel sermaye ile ihracatta yarışa gireceksiniz'. Şu anda ihracatta çok çok iyi konumdayız. Yıl sonuna kadar 220'nin üzerine çıkacak. Bunlar Türkiye'nin ihracattaki rekoru.

Her yiğidin yoğur yiyişi farklı. Yakın çevremde birçok insan bunları geçmişte de savundular. Altı sıfırı atıyoruz dediğimizde 'Taksim meydanında anırırım' diyenler vardı. Bunlar köşe yazarlarıydı. Hatta en yakınımda olanlar bile. Şu anda 'kurmayacağım' dediği halde parti kurdu. Şimdi onlarla övünüyor. 'Biz altı sıfırı attık' diyor. Ne zaman attın yahu! Başbakan olarak talimatı verdim. Şimdi onunla övünmeye başladı. Sen benim bakanımsın, karar merciim değilsin ki. Artık cari açık verip bu açığı dış borçla finansa eden değil, döviz kazanıp cari fazla veren hedefle hareket ediyoruz. Bu hedefe çok yakınız. İhracat, turizm ve diğer hizmet gelirleriyle döviz kazanarak mümkün olabilir. Faizleri arttırmanın çözüm olmadığını çözüm olmadığını daha önce görüp. Bize dayatılan yüksek faiz politikası yeni bir olay değil. Yerli üretimi yok eden yapısal enflasyonu kalıcı hale getiren bir model. Bu model sonu olmayan bir sarmal. Biz bu sarmala son veriyoruz. İhracatımızın ithalatımızı karşılama oranı yüzde 90'lara ulaştı. Mesele bu. Şu anda turizmde de hamdolsun hızla toparlanma süreci içerisindeyiz. Zaten olması gereken bu. Hizmet sektöründe böyle toparlanma olunca evelallah biz şu mevsimde turizmde Rusya'dan ciddi bir turist akını var, memnunlar da. Antalya şu anda maşallah hiçbir mevsimde görülmemiş Rus turist çekiyor. Tabii sayın Putin'le, Rusya ile olan dayanışmamız turist akınını da sağlıyor. Aylık olarak cari işlemler fazlası vermeye başladık. Yıllık cari açığımızı da hızla azaltıyoruz. Önümüzdeki yıl cari fazlaya geçeceğimiz anlaşılıyor.

Ekonomik güvenlik ulusal güvenliğin parçasıdır. Türkiye ekonomisi güçlüdür. Makro göstergelirimiz ve son dönemdeki ekonomik performansımız gayet iyi durumdadır. Döviz kurunda gördüğümüz son hareketlerin ekonomik temeli olmadığı açıktır. Bunu anlayanlar var, anlamayanlar var. Üretim, yatırım, istihdam, ihracatı gelişen politikalarla ülkemizin giderek güçlenmesi, bağımsız politikalar izleyecek hale gelmesi elbette bazılarını rahatsız ediyor. Ana muhalefetin başındaki kişi ciddi manada rahatsız oluyor. MGK bu konuların görüşüldüğü yer olamazmış. Hakikaten bu kişi siyaseti anlamış değil, siyaseti bilmiyor, hala aynı yerde. SSK'yı batıran o zihniyet hala aynı yerde. Sen zaten SSK'yı batırdın. Sen değil misin SSK hastanelerinde insanların morglarda öldükleri dönemin sorumlusu sen değil misin? Rahmetli Savaş Ay'ın programını hiç unutmuyorum. Adeta Bay Kemal'le dalga geçiyordu. 'Bunun sorumlusu siz değil misiniz' diye, o da topu başka yerlere atıyordu. Şu anda da aynı durumda. MGK'da bunları görüşmeyeceğiz de nerede görüşeceğiz? MGK bu işlerin en hassas noktada görüşüldüğü, görüşüleceği yerdir. Türkiye eski Türkiye değildir. Ekonomik tehditlere pabuç bırakmaz, geçti onlar. Reel ekonomimiz bu tehditleri tamamen boşa çıkaracak güç ve kabiliyettedir. Bunun rahatlığıyla adımlar atıyoruz. Bu tehditlerin karşısında rahatlıkla durabiliyoruz. Döviz maniplasyonu ile bizi zayıflatmak artık mümkün değildir. Kararlılığımızı MGK'da teyid etmiş olduk ve daha sonra bunun açıklamasını da yaptık.

Faiz zengini daha zengini daha fakir yapar. Şu anda benim normal vatandaşım faiz sarmalı altında inim inim inler. Ana muhalefetin başındaki zat 'indirin 1'e biz destekleriz' diyor. Şu anda tek başıma bu tür kararı alma yetkim var mı, yok. Başından beri ilgili mercilere 'Merkez Bankası bağımsız değil' diyor. Sen bağımsız olmayan Merkez Bankası'ndan randevu talep etiğinde Tayyip Erdoğan bunu engelledi mi? İşin ahlaki boyutu da yok. Ziyaretten sonra tam aksi, Merkez Bankası'nı yıpratacak konuşmalar, açıklamalar yapar mı? 2016'dan bu yana bunarı tekrar tekrar söyledi. Yanında sözcü olan zat da aslında iyi bir faizcidir. Kendisi ise bu işlerden zaten anlamaz. Biz inşallah seçim öncesine kadar ciddi manada bu faizin düştüğünü, bu kuru tetikleyen yüksek faizin de düşüşü sebebiyle kurda da ciddi iyileşme olduğunu hep birlikte göreceğiz. Buna enflasyon da dahil. Enflasyon neticedir, faiz sebeptir. Bunu da neticesiyle göreceğiz. Tabii ki takvim veremem. Böyle bir süreç olacak. Muhalefetin faiz indirim konusundaki itirazları bizim doğru yolda olduğumuzun teyididir. Ben tezimin savunucusuyum. Küresel sermayenin dünyadaki geldiği yer ortadadır. Faizler dünyada ortadadır, enflasyon dünyada ortadadır. Özellikle kapitalist ekonomilerdeki duruma bakarak bunu söylüyorum. ABD'de, Avrupa'da faiz oranları ve enflasyona bakalım. Bizimle mukayese edilemeyecek derecede yüksek faizlerinin olduğunu, enflasyonlarının olduğunu görüyoruz. Ama bir bakıyorsun ölçümleme. Bunlarda faiz, enflasyon düşük. Ama küresel ekonomilerde faiz ve enflasyon yükseldi. Şu anda yüksek konumdayız, bir düşürme noktasına geldik. İnşallah bu düşürmeyle birlikte yeni adımlar atacağız. Ülkemizi yüksek faizden kurtarmamız lazım. G-20'de 4,9 olarak gözüküyor, İngiltere 6,6, 7,4 olarak büyüme oranı Türkiye'nin malum. Rusya 4,3, Çin, 4.9. Hepsinden biz ayrışmış durumdayız. Gayet iyi bir konumdayız. Yılsonu itibariyle onlardan çok daha farklı bir yere geleceğiz. Derdimiz yatırımları ve yerli ürünleri desteklemek ve arttırmaktır.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.