Öne Çıkanlar Milli Eğitim Bakanlığı Daimi Engelli İşçi akademik yükseltme ve atama ölçütleri Harika Ötesi iki Ayrı Lezzet Doçentlik Belgeleri

İşsizlik Ödeneğinin Miktari Konusunda Kanun Teklifi (15 Eylül 2021)

Teklif ile, işsizlik ödeneğinin miktarı, verilme süresi ve sigorta primleri bakımından iyileştirilmesi amaçlanmaktadır.

2 yıla yakın süredir dünya genelinde etkisini sürdüren Yeni Tip Koronavirüs (COVID-19) pandemisinin getirdiği şartlar sosyal koruma politikalarının önemini artırmış, özellikle sosyal korumanın yetersiz olduğu ülkelerde yoksulluk ve sefalet artışları gözlemlenmiştir. Sosyal koruma sağlık hizmetleri ve gelir güvencesine erişim, işsizlik, hastalık, maluliyet, işyerinde yaralanma, çocuklu aileler için doğum veya haneye temel geliri sağlayan kişinin kaybedilmesi hallerini kapsamaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hazırlanan rapor salgın krizinin sosyal eşitsizliği oldukça derinleştirdiğini ve dünya genelinde 4 milyar insanın hiçbir sosyal korumaya sahip olmadığını ortaya çıkarmıştır. Rapora göre dünya nüfusuna asgari sosyal korumayı sağlamak için gereken ek harcama COVID-19 salgını başlangıcından itibaren yüzde 30 oranında artmıştır. Ülkeler ortalama gayri safi yurtiçi hasılalarının yüzde 12.8'ini sosyal korumaya ayırırken bu oran gelişmiş ülkelerde ortalama yüzde 16.4; gelişmekte olan ülkelerde ise ortalama yüzde 1.1'e kadar düşmektedir. Türkiye sosyal koruma alanında dünya ortalamasının gerisinde kalmaktadır. Ülkemizde COVID-19 salgını kapsamında uygulanan işten çıkara yasağının kaldırılması ve turizm sezonunda beklenen hareketliliğin gerçekleşmemesi sebebiyle artan işten çıkarmalar sonucu gelir kaybına uğrayan yurttaşlarımız yeterli sosyal korumaya ulaşamamaktadırlar.

COVID-19 salgının başlamasının ardından Nisan 2020'de uygulanmaya başlanan işten çıkarma yasağının Temmuz 2021 itibariyle sona ermesinin ardından salgın süresince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan ve ücretsiz izinde bulunan 2 milyonu aşkın emekçi işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Salgının etkisiyle derinleşen ekonomik buhran sebebiyle gelinen tabloda hiçbir çalışanın iş güvenliği kalmamıştır. 2021 yılında ülkemizi ziyaret eden turist sayısının hedeflenenden çok düşük rakamlarda gerçekleşmesi sebebiyle turizm sezonu erken kapanma eğilimine girmiş, turizm istihdamı hızla düşüşe geçmiştir. İşten çıkartılan çalışanların işsizlik ödeneğine başvurabilmesi için ilgili Kanun'da belirtilen şartlar günümüz koşullarında işsizlik ödeneğine erişimi zorlaştırmaktadır.

Hemen her sektördeki yüksek enflasyon yurttaşlarımızın alım gücünü düşürmekte, işten çıkartılan bir kişi işsizlik ödeneği hakkı kazansa dahi eline geçen ücretle insani bir yaşan sürdürülmesi mümkün olmamaktadır. İşten çıkarılmadan önceki son 4 ay içerisinde asgari ücretle çalışan bir emekçinin hak kazandığı işsizlik ödeneği 1420 TL olarak hesaplanmakta, Ağustos ayı itibariyle ülkemizdeki açlık sınırının 2927 TL, yoksulluk sınırının 9533 TL olduğu göz önüne alındığında işsizlik ödeneğinin yetersizliği ortaya çıkmaktadır.

İşten çıkarma yasaklarının kaldırılmasıyla işini kaybeden yurttaşlarımızın sosyal korumaya daha kolay erişiminin sağlanması ve yüksek enflasyonla mücadele eden yurttaşlarımızın işsizlik ödeneklerinin iyileştirilmesi amaçlanmıştır.

Kanun teklifine https://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-3815.pdf linkinden ulaşabilirsiniz.

Anahtar Kelimeler:
Işsizlik ödeneği
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.