Öne Çıkanlar Milli Eğitim Bakanlığı Fatma AFYONCU öğretmen Maden Çalışanları Murat Kurum

Çalışma Bakanı Vedat Bilgin'den EYT, Asgari Ücret ve Sözleşmeli Personel Açıklaması

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında yapılan toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati katılmıştı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TBMM Genel Kurulu'nda emeklilikte yaşa takılanlar (EYT), sözleşmeli personel ve asgari ücret konusu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "asgari ücretle çalışan işçiler Türkiye'nin her tarafında farklı ücret düzeylerini bekliyor. Küçük, orta ve büyük işletmelerde çalışan işverenlere ve işçilere soruldu. Kapsamlı çalışma yapıldı. Kamuoyuyla paylaştığımız kısmı daha çok asgari ücret beklentiyi yansıtan kısmıydı. Önümüzdeki dönemde asgari ücretle ilgili konuşulan çeşitli rakamlar var. Benim burada komisyon çalışmalarını sürdürürken rakam telaffuz etmem yakışık almaz. Sık sık asgari ücretin yüzde 60 düzeyinde oluştuğu söyleniyor. Bu doğru değil, asgari ücretlerin oranı yüzde 38 küsur. O da küçümsenecek bir rakam değildir. Onu ciddiye almamız lazım. Rakamı doğrultmak için söylüyorum. Bu bize şunu gösteriyor. Asgari ücret düzenlemesi sadece asgari ücretlileri ilgilendiren bir konu değil. Asgari ücrete ciddi düzenleme yaptığınızda bütün ücretler farklılaştırıyor. Asgari ücret siyaseti aynı zamanda diğer ücretleri belirleyen ve düzenleyen etki yapmaktadır. Bu ücretliler, çalışanlar lehine bir etki yaratmaktadır.

Bizim çalışma hayatıyla ilgili en önemli sorunlarımızdan birisi istihdam sorunudur. Herhangi bir yerde bir işsiz yakınımız, hepimizin yakınında var. Mezun olmuş bir çocuğun işe girememesi aile için ciddi sorun. İşsizlikle mücadeleyi kendi araçlarımızla sürdürmeye çalışıyoruz. Temel çözüm yolunun iktisadi büyüme olduğunu biliyoruz. Yüzde 5'in üzerinde bir büyüme Türkiye'de 700 bin istihdam yaratıyor. Yüzde 7'nin üzerinde ise 1 milyonun üzerinde istihdam yaratıyor. Temel problem büyümenin yüksek ve sürdürülebilir olmasıdır. Bunun dışında elimizde araçlar var. Biz pasif işgücü politikalarıyla istihdamın desteklenmesini sağlayan politikalar izliyoruz. Bunlar kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret vs. Aktif işgücü politikalarımızın etkisi ise bunlar doğrudan doğruya işletmelere yeni istihdam şartıyla verilen desteklerdir. Bunlar istismar edilmeyecek şekilde yeniden düzenlendi, şartları belirlendi, yönetmeliğini yeniden yayınladık. İstihdam edilmesi şartıyla bu destekleri işletmelere sağlıyoruz.

İşsizlik sigortası fonunun desteklediği bazı projeler var. Bu projenin etkinliği konusunda gerekli hassayetleri ortaya koyduk. Bunlardan birisi TYP, toplum yararına çalışma projeleri. Toplum yararına olmayan hiçbir yere o paradan verilmediğini belirtmek isterim. Bunun herhangi şekilde istismar edilmesine yönelik bütün tedbirleri aldık. Bizim fon kaynaklarımızı iyi yönetmemiz lazım, fonu en etkin şekilde adeta bir bankanın finansı gibi yönetecek titizliği gösteriyoruz. Burada herhangi istismara asla izin vermiyoruz. Bu fonun kaynaklarının da bugünlerde giderek büyüdüğünü ifade etmek isterim. Fon kaynaklarından kullanılan çeşitli kamu kuruluşları için kaynakları takip ediyoruz. Günümüzün reel değerleri, faizleri üzerinden takip ediyoruz. Onların buharlaşmasına asla izin vermeyiz.

Bir hizmet alanımız da sosyal güvenlik sisteminin içerisinde de sağlık hizmetlerinin satın alınması. Yani sağlık sigortası hizmeti. Türkiye'de sağlık sigorta sistemi nüfusumuzun yüzde 99'unu kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Sağlık sigortası kapsamına alınmayan kimse yoktur. İlaç, tıbbi malzeme konusunda da alabildiğine dünya tıp otoriteleri, Avrupa tıp otoriteleri tarafından onaylanmış her ilacı kapsama altına alıyoruz. Bazı kampanyalar yapanlar var. 20 bin dolar 80 bin d olar olan ilaçları Türkiye'ye satmak isteyen kampanyalar var. Onlara geçit vermiyorum. Bilin ki onların hiçbiri ne dünya, ne Avrupa ne de Türkiye'nin sağlık otoriteleri tarafından onaylanmamış ilaçlardır.

Toplu sözleşmesinde yapmayı taahhüt ettiğimiz önemli düzenleme; sözleşmeli personelin kadroya alınması. Sözleşmeli memurların, 4B, 4C, 4D, hangi tür olursa olsun, kamuda eskiden kalan, Bakanlar Kurulu kararıyla çıkarılan 32 tür sözleşmeli personel var. Bunların hepsini toparlayıp disiplin altına aldık. Öğretmenleri alıyoruz. Hemen kadroya geçiyorlar, çalışmamız öyle. Sayın Cumhurbaşkanının konuşması ayrıntılı konuşma değildi, ayrıntısını ben anlatıyorum. Sözleşmeli hemşireler var, aile hekimi çalışanları var, üniversite asistanlar var bunun içinde. Sağlık çalışanlarımız var. Sanatçılarımız var. Bütün bunları kapsamı içerisine aldık. Yaklaşık 500 bine ulaşacak bir sayı şu anda gündemde. Bu çalışmamız teknik olarak bitti. İrade Millet Meclisi'nin iradesidir. Bu konuda çalışmalara destek vereceklerine inanıyorum. Bu çalışmanın reform niteliğinde bir çalışma olduğunun altını çizmek isterim. Katkılarınıza şimdiden teşekkür ediyorum değerli milletvekilleri.

Bizim istihdamı destekleyecek bir projemiz var. Bu projeyi yüce Meclis'te paylaşmak isterim. Türkiye'de ilk defa uygulanan projedir. Biz işletmelere diyoruz ki, elimizde çeşitli fonlar var. AB fonları, Dünya Bankası fonları, kendi imkanlarımızla çıkan paralar. Bütün bu paraları sanayide istihdama dönüştürelim. Üretim sürecsine katılım projesi. İstanbul, Gaziantep, İzmir'de, Türkiye'nin her yerine yayılıyoruz. Diyoruz ki, size 500 tane sanayi, bilişim işçisi veriyoruz. Parasını şu fondan veriyoruz ama şartı şu; 6 ay parasını biz verirsek, sen bunu 2 yıl, 3 ay verirsek 1 yıl çalıştıracaksın diyoruz.

Kurumsal işletmelere yani benim işyerimde sendika var diyen işletmelere beyaz bayrak vereceğiz. Düzgün iş, örgütlü işyeri anlamına gelen uygulamayı gerçekleştireceğiz. Onları biraz önce bahsettiğim projelerden öncelikli yararlandıracağız. Sendikaya karşı olan işyerlerini teşhir etmiş olacağız, diğerlerini ödüllendirerek. Geçici işler meselesi fevkalade önemli meseledir. Bu sorunu çözüyoruz. Bu ay içerisinde yüce Meclis'e intikal eder inşallah. Şeker çözülüyor, Demiryolu çözülüyor, bunları çözüyoruz.

EYT konusu Türkiye'nin önündeki en önemli konulardan birisi. Beni arayan arkadaşlarımız, gazeteci tanıdıklarım, doğrudan doğruya EYT'li olan yurttaşlarımız hep bu soruyu soruyorlar; niye uzadı? Bir defa herkesi dinlemek zorundayız. En son odaları dinlemeye başladık. Meselenin bir boyutu iş adamlarının kıdem tazminatları. Doğrudan doğruya işverenleri ilgilendiriyor. İşveren, 'benim kıdemli çalışanlarım yaklaşık işletmelerde yüzde 15, en düşüğü yüzde 10, biz bunları kaybetmek istemeyiz, ama mali yükü var' deniyor. Başka tekliflerde bulunanlar, şunu öteleyin diyenler oluyor. Bir de bizim çalışmanın teknik yönüyle ilgili problemler var.

Bizde büyük çoğunluğu iş değiştirmiş, evrakları bulunamıyordu, o zaman dijital dönüşüm yoktu. Bütün bunları temin etmeye çalışıyoruz. Bütün bu çalışmaları tamamladığımız zaman, gerçek boyutları ortaya çıktığı zaman yüce Meclis'e paylaşacağım. Ocak ayından önce Meclis'e getirmeye çalışıyoruz. En kapsamlı düzenlemeyi yapacağımızdan kimsenin endişesi olmasın. Burada temel kriterler var. Üç kriter var. Bugün komisyonda da söyledim. Bugün yaş şartı olmasaydı Haziran ayına kadar ne kadar insan emekli olabilirdi, onu açıklamıştım. Ocak ayında biraz daha yükselecek. Türkiye'nin emekçileri önümüzdeki günlerde asgari ücrette emekçilerimizden yana tavır alacağız. Sözleşmeli personel meselesini en geniş kapsamda çözdük, Meclis'e gelecek. EYT meselesi de gündeme geldiği zaman aynı kapsayıcılıkta olacaktır. Hepinizi saygıyla selamlıyorum." dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.