KamuMeb

Okul Türleri Üzerinden Öğrencilerimizi ve Toplumumuzu Tasnif Eden Bir Anlayışın Karşısında Olacağız

EĞİTİM PERSONELİ

Yeniden Açılışının 70. Yılında İmam Hatip Okulları ve Türkiye'de Din Eğitimi Sempozyumu'na katılan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, önemli açıklamalarda bulundu.

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Okul türleri üzerinden öğrencilerimizi ve dahası toplumumuzu tasnif eden bir anlayışın daima karşısında yer alacağımızı da özellikle vurgulamak isterim. Ülkemizin her bir köşesinde eğitimde eşitlik ve adaletin tesisi için gayret göstermeye devam edeceğiz.

Toplumsal taleplerin yok sayılması veya daha kötüsü, baskılanması durumunda ise baskıcı bir eğitim sisteminden bahsedebiliriz. Türkiye 1990'lı yılların sonlarına geldiğinde, cumhuriyet tarihinin en sert ve baskıcı eğitim düzenlemelerine şahit olmuştur. Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak 1999'da sadece İstanbul'da acı bir deprem yaşamadık, aynı zamanda eğitim sisteminde de ciddi bir deprem yaşadık. 1999'daki katsayı uygulamasıyla imam hatip ve mesleki eğitim mezunlarının yükseköğrenime erişimini kısıtlayan uygulama bir taraftan iş dünyasının ciddi maliyetler ödemesine yol açmış, imam hatiplilerin yükseköğrenime erişiminin kısıtlanmasının yol açtığı hasardan dolayı da toplumdaki din eğitimi ciddi hasar almıştır.

Yine imam hatipler, tam anlamıyla toparlanmış ve öğrenci payı itibarıyla tıpkı 1990'lı yılların ortalarında olduğu gibi önemli bir paya kavuşmuştur. 2021 yılı itibarıyla nasıl mesleki eğitimde 1,5 milyon öğrencimiz varsa imam hatip okullarında da 1,5 milyon öğrencimiz vardır. Şunu da özellikle vurgulamak isterim ki son 20 yılda imza attığınız en önemli sessiz devrimlerden biri, 'din, devlet, toplum' ilişkilerini sağlıklı bir zemine taşıyıp din eğitimini ideolojik tartışmaların kıskacından çıkartarak insanımızı, milletimizi, tarihimizi ve geleceğimizi önceleyen bir anlayışı gerçekleştirmiş olmanızdır.

4+4+4 ile birlikte ideolojik sebeplerle kapatılan imam hatip ortaokullarının yeniden açılması, bununla birlikte Peygamber'imizin hayatı, Kur'an-ı Kerim, temel dini bilgiler gibi derslerin ortaokul ve liselerde seçmeli ders olarak okutulması toplumsal talepleri karşılayan demokratik bir eğitim sistemi inşa etme gayretinin ürünleridir. Bu gayret doğrultusunda hiçbir okul türümüzün geçmişte uğradığı haksız ayrımcılıklara maruz bırakılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Okul türleri üzerinden öğrencilerimizi ve dahası toplumumuzu tasnif eden bir anlayışın daima karşısında yer alacağımızı da özellikle vurgulamak isterim. Ülkemizin her bir köşesinde eğitimde eşitlik ve adaletin tesisi için gayret göstermeye devam edeceğiz. Din eğitiminin yasaklanması ve yanlış dini anlayışların ortaya çıkması neticesinde ülkemiz ve coğrafyamızda ne tür yaralar açıldığını, bu meselenin nasıl büyük sorunlara yol açtığını 15 Temmuz'da acı bir şekilde tecrübe ettik.

Din eğitimini yasaklayacak kadar bu ülkenin değerlerini yok sayan zihniyete karşı toplumumuzun güçlü bir arayışını temsil eden imam hatipler, gelenekle gelecek arasında dengeli bir ilişki kurma teşebbüsünün eğitimdeki yansımasını temsil etmektedir. Kendi köklerini iyi bilen nesiller istikbale doğru daha sağlam yürüyecektir." dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.