Yaşamayan, aynı duyguyu hissetmemiş biri sizi ne kadar iyi anlayabilir ki? Anlattığınız bir olay karşısında o kişi size “Seni çok iyi anlıyorum” der! Aslında sizin duygularınızı, olaylar karşısında hissettiğiniz üzüntü ve sevinci sadece yaşayan kişi anlar! 

Anne olmak; Sevgi ve şefkatin vücut bulmuş halidir. Çok ulvi ve mukaddes bir görevdir. Fakat maalesef herkes bu sevgi ve şefkatin her şeyde olduğu gibi vicdan sahibi yüreklerde yerini almaktadır. Henüz yeni doğmuş bebeklerin çöpe atılması, işkence, şiddet, korku dolu anlara maruz kalan birçok çocuk gibi...

Hani hep fedakarlık yapan, saçını süpürge eden, hayatı boyunca kendinden önce evladını düşünüp yemeyip yediren ve giymeyip giydiren, gecesini gündüzüne katan o mübarek vasıflı annelerden söz etmek gerekiyor. Geçmişin derinliklerinde hüznü, ağır yükünü bir kenara bırakarak size her cümlesinin sonunda kullandığı “Anne olunca anlarsın” sözüdür. Hayatın en zor ve en meşakkatli işidir bir çocuk büyütmek! Gece uykusuz kalmak, yemeğini hep soğuk yemek, sıcak çayını yudumlayamamaktır. Hele birde eşi anlayışsız, bencil bir yapıda ise büyütmek, topluma yararlı bir evlat yetiştirmek daha güçtür onlar için! Yorulmadan, boş vakitlerin kıymetini, başa gelmeden çekilen acıları,  uykusuz kalınca zamanın ne kadar kıymetli olduğunu maalesef anlamıyor insan...

Eve geç dönünce atılan fırçaları, yemek yemeyince tabağını bitir demeleri ve soğuk havalarda ince giyinince, “Hastalanınca sorarım bunu sana” cümlelerinin sonunu daha iyi anlıyor insan, anne olunca!

Anne sevgisi o kadar farklı bir duygudur ki, anne çocuğu ile ilgili tüm olumsuz duygulara kendini kapatmıştır. Sadece tek istediği şey onun bütün isteklerini yerine getirip, mutlu görmektir. Bebeklik süreci, çocukluk çağı, ergenlik dönemi hepsi başlı başına profesyonel yardım gerektiren evrelerdir. Anne olunca her şeyin üstesinden gelme yeteneğine sahip olursun. Çevresel faktörler, ekonomik güçlükler, eşle ilgili duygusal problemler, Stres, üzüntü olarak anneleri yorar ve iyi bir anne olmayı güçleştirmektedir. Kadınların empati duyguları erkeklere oranla daha yüksektir. Bu nedenle çoğu erkek bu zorlu süreçte eşini yalnız bırakır. Bu da annelerin daha agresif ve yorgunluktan stres yaparak çocuğa olumsuz yönde etki bırakır. Çocuğa ne kadar hoyratça davransa bile çocuk annesinden korkmaz, ağlayarak yine anneye koşar çünkü şartlı korku refleksi geliştirmez! Anne ve evladı arasında o kadar güçlü bir bağ vardır ki kopamazlar birbirlerinden...

Düştüğünde hemen kaldırıp, acıyan yerini defalarca öpüp, ve tekrar yürümesine teşvik eden kişidir anne olmak!

Her yüzüne baktığında, gelecek kaygıları olan, üzüldüğünde, öfkelendiğinde duygularını aniden değiştiren ve sen her güldüğünde, gözlerinin ışıltısını yansıtan kadındır anne olmak! 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Cüneyt kocoglu 2 ay önce

Harika yorumlamasın

Avatar
Gülşah Keskin 1 ay önce

Anne olmadan yapılan en büyük fedakarlıkları maalesef anlamıyor insan bütün anneler keşke ölümsüz olsa

Avatar
Birsel yılmaz 1 ay önce

Ah keşke anneler hep ölümsüz olsa