Öne Çıkanlar 2024 Yılı KPSS Ön Lisans Sınavı Branş Bazında Sıralamalar mehmet özhaseki seçim vaatleri öğretmen Damızlık Alabalık Desteği 439 sayılı Kanun

Kendi Gazımızı Üretir Hale Geldik

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ''Doğalgaz hem hane halkımızın hem meskenlerde vatandaşımızın en yoğun kullandığı yakıtlardan bir tanesi. Sanayimizin ihtiyaç duyduğu ve elektrikte kullandığımız yakıt. Türkiye'nin en önemli ana enerji kaynaklarından bir tanesi. 2002 yılında sayın Cumhurbaşkanımız AK Parti iktidarıyla sadece 5 ilde doğalgaz vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız bütün hane halkına doğalgazı götüreceğiz dedi. Bugün 214 OSB'de sanayimiz için kullanımda doğalgazı sağladık. Şimdi köylere, ulaşamadığımız yerlere doğalgazı getiriyoruz. Daha çevreci şartlarda enerjimizi sağlamamız için bizim için önemli. Elbette sanayimizin ihtiyacı olarak önemli. Bir önemli nokta da elektrik üretiminde kullanıyoruz. Biz doğalgazı büyük oranda ithal ederek kullanıyorduk. Karadeniz'de doğalgaz keşfiyle beraber kendi gazımızı üretir hale geldik.

Bu hafta itibariyle Sakarya gaz sahasından 5 milyon metreküp günde doğalgaz üretiyoruz. Hane halkımız, meskenlerde kullanılan doğalgaza baktığımızda bugün 20 milyon haneye doğalgaz gidiyor. Bugün 2 milyon haneye yetecek kadar doğalgazı bugün itibariyle üretiyoruz. Bugünkü rakam hane halkının yüzde 10 ihtiyacını karşılıyor. Sanayi ve elektrikte Türkiye'nin 50 milyar metreküp tüketimi var. Üretimimiz erken aşamalarda. Esas itibariyle hedefimiz hane halkının tüketimini kendi kaynaklarımızla ilk etapta karşılayabilmek. Şu anda 5 milyon metreküp ulaştığımız rakam. 2025'in ilk çeyreğinde 10 milyon metreküpü hedefliyoruz. 20 milyon eve ulaşmamız için bunu 5 katına çıkarmamız lazım. 2028'e kadar bunu gerçekleştirmek hedefimiz. Evlerimizdeki gazın tamamı bu sahadan karşılanmış olacak. Bunu şu anda üretimi yaptığımız saha için söylüyorum. Saha geliştirme faaliyetlerimize devam ediyoruz. Keşif yaptığımız sahalar var. Çaycuma kuyusu ve diğer kuyularda henüz üretim aşamasına gelmedik. Göktepe 2 kuyusu yeni bir alan. Bir taraftan mevcut keşfi üretimi artırmaya devam ederken bir taraftan da yeni rezervleri bulmakla ilgili çalışıyoruz. Oralardaki ilerlemelerde hem sanayimizin hem elektrikte doğalgaz kapasitemizi inşallah geliştireceğiz.

Göktepe 2 kuyusuna daha yeni başladık. Kendi gemilerimizle yaptığımız sondaj faaliyetlerinde çok ciddi hız kazandık, maliyetlerimiz düştü. 20-25 günde bir kuyuyu kazıyor hale geldik. Temmuz ayı içerisinde sondajı tamamlayacağız. Bu sürecin sonucunda inşallah keşifle milletimizle paylaşmış olacağız. Sondaj aslında bizim bir sismik çalışmamız sonunda karar verdiğimiz lokasyonda yapılıyor. O sismik çalışma bize bir şey söylüyor. Deniz derinliğinin 2000 metre olduğu yerlerde yapıyoruz bu sondajı. Bu sismik veri hidrokarbon kaynağı olabileceğini söylüyor. Sondajı yapmadan bir şey söylemek mümkün değil. Büyüklüğü ile alakalı bir şey söylemek mümkün değil. Şu anda sondaj borularımız deniz tabanına ulaşmış durumda. 22 Mayıs itibariyle başladık çalışmaya, çok yeni çalışma Göktepe 2 lokasyonu. Burada Fatih gemisini gördüğümüz lokasyon ve Göktepe 2 kuyusu işaretlenmiş durumda. Orada Tuna 1, Çaycuma, Göktepe 1 yaptığımız diğer keşifler var. Bütün bu alan bizim 2020 yılında Ağustos ayında doğalgaz keşfini milletimize müjdelediğimiz keşfin olduğu alan. Burası yaklaşık 10 bin kilometre kare. Şu anda üretimi 2200 kilometre karelik alan. Bunun yüzde 25'inde keşif yaptık üretime döndürdük. Alanın geri kısmında keşif devam ediyor. Göktepe 2, o alanın dışında bir alan. Sakarya gaz sahasının tanımaya başladık. Keşifler var, yeni sondajlar yapıyoruz. İnşallah Göktepe 1 ve Göktepe 2'den de Temmuz ayında bir müjde vermeyi düşünüyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı titizlik ve dikkatle, uluslararası örnekleri ne ise, burada uluslararası arama şirketi ne yapıyorsa onu yapıyoruz. Bütün bunlardan sonra rezervle alakalı bir şey ifade edebiliriz. Onun için lütfen biraz daha sabredelim.

2016 yılından sonra bir vizyonla hareket ediyoruz. Bu stratejinin içinde doğalgaz ve petrol aramacılığı en önemli konu. Türkiye'nin cari açığı var. Bizim burada kendi kaynaklarımızı bulmakla ilgili azama gayretin içinde olmamız gereken strateji. Biz kendi gemilerimizle aramacılığı yapmamız lazım, kendi ekipmanımızla süreklilik arz etmesi lazım. Pandemi döneminde uluslararası şirketler yatırımları durdurdular. Biz pandeminin ortasında bu keşfi yaptık. Bu stratejinin somut başarıya ulaşmış muşahhas örneği Karadeniz, petrol tarafında Gabar.

Türkiye'de seçim dönemlerinde hükümet her zaman gaz bulur, petrol bulur vs. denir. 31 Mart seçimlerinde doğalgaz haberi olmadı. Biz çok ciddiyetle bu işi yapıyoruz. Bunun arkasında çok büyük emek, teknik çalışma var. Kendi mühendis çocuklarımız heyecanla çalışıyor. Bunları bir anlamda günlük siyasi magazin konusu yapmamak lazım. Bugün size tahmini rakamı söyleyebilirim ama söylemiyorum. Biz bu işi ciddiyetle, uluslararası standart ne gerektiriyorsa ona göre yapıyoruz.

Bu süreçleri tamamlayalım, Temmuz ayı içerisinde bu süreç bitmiş olacak. Beklediğimiz gibi olursa keşif haberini sizlerle ve kamuoyuyla paylaşmış oluruz. Kendi gemilerimizle gidilmemiş, arama yapılmamış sahalara gitme stratejimizin ilk adımı Akdeniz'di. Akdeniz'de 8 derin deniz kuyusu kazdık. Fakat kazdığımız lokasyonlarda, Kıbrıs adasının güneyinde, batısında, kuzeyinde sondaj yaptık. Bütün aramalarda maalesef kaydadeğer, ekonomik büyüklük ifade eden keşif yapamadık. Bu şu anlama gelmesin, Akdeniz'den asla vazgeçmiş değiliz. Israrla ve inatla aramalara devam edeceğiz.

Şu anda Karadeniz'e yoğunlaşmış durumdayız, Akdeniz'i asla gözardı etmedik. Stratejimizin bir ayağı mutlaka kendi sahalarımızda arama bir başka ayağı yurt dışında aramacılık. Libya, Somali ile anlaşma yaptık. Arama planlarımız var. Bu yıl içinde sismik faaliyet yapacağız. Çok boyutlu bir arama ve üretim stratejimiz var. Şu anda hedef üretimi mutlaka Karadeniz'de artırmak. Dışa bağımlılık kalemini düşürmeye çalışıyoruz. Şu anda doğalgaz ithalatı yaptığımız ülkelerle kontratlarımızı yeniliyoruz. Mutlaka aralarda Göktepe 2'de olduğu gibi, belki kısa süre içinde petrol emaresi olduğunu düşündüğümüz yeni hedefleri aralara serpiştirmeye gayret ediyoruz.

Türkiye'nin ekonomisi büyüyor, ihracatı artıyor, doğalgaz talebi de artmaya devam ediyor. Stratejimizin en önemli ayaklarından birisi çeşitlendirme. Ana tedarikçiler kim? Boru hatları, Rusya, Azerbaycan, İran. Rusya çok güvenilir bir tedarikçi oldu Türkiye'ye. Biz çeşitlendirmenin bir ayağı olarak 2016 yılından sonra dünyada büyük bir sıvılaştırılmış doğalgaz geliyor. Gemilerle gelip boru hatlarına verilen ABD, Katar, Cezayir, Nijerya'nın olduğu tedarik fazlası olduğu döneme doğru gidiyoruz dedik. Türkiye'de gazlaştırma tesislerini yaptık. Dörtyol, Saroz, Aliağa, gelen sıvıyı gaza döndüren yatırım.

Günlük 160 milyon metreküplük kapasite. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu gazın yarısı rahatlıkla sıvı olarak tedarik edilebilir bugün. Karada bu tesisleri kurmak, gemileri tedarik etmek mümkün. Yeni yaptırsanız 3 sene sonra gemi gelebilir. Türkiye bütün kaynakları kesilmiş olsa, sıvılaştırmış gazı teknik olarak alabilme kabiliyetine sahip. Çeşitlendirmenin bir ayağı sıvılaştırılmış doğalgaz. Bir başka ayağı boru hatlarına yatırım yaptık.

Şimdi Türk Akım'la Rusya'dan direk olarak alabiliyoruz. 2020'de devreye girdi Türk Akım. Gazı direk almaya başladık. Rusya-Ukrayna krizini düşünelim. O gazın transit ülkeleri geçerek Türkiye'ye gelmesi aslında risk oluşturacaktı. Uluslararası boru hatları projeleri, Türk Akım, Tanap'ı bir araya getirdiğimizde, doğalgaz yeraltı depolarımızla yatırımımız var. Tuz Gölü'nde, Silivri'de kapasiteyi artırma planımız var. Türkiye gazının neredeyse yüzde 25'ini depolamış olacak.

2016'da çeşitlendirmedeki stratejinin ve dünyadaki gelişmeleri okuduk. Dünyada sıvı gazın arttığı piyasa var. Akdeniz'de ucuz bir kargo buldunuz diyelim. Bunu alalım demeniz için burada altyapıya sahip olmanız lazım. Boru hatlarınızın o kapasiteye sahip olması lazım. Türkiye bugün iletim hattı olarak doğalgaz kapasitesi 20 bin kilometre. Yeraltında çelik ağlara sahibiz. Vatandaşlarımıza doğalgaz getirmek için bunun 10 katı kadar çelik ve plastik hatlarla 200 bin kilometrelik şebeke döşemiş durumdayız yerin altına. Boru hatlarının olmadığı durumlarda ucuz kargolar bulabilirsiniz. En son ABD ziyaretimizde BOTAŞ'ın anlaşma, Azerbaycan'la anlaşma. Bu tedarik tarafını şekillendirmeye, çeşitlendirmeye bu gazı almaya devam ediyoruz.

Türkiye 50 milyar metreküp ve üzerinde Avrupa'nın dördüncü piyasası. Bu kadar altyapı, ihracat kabiliyetiyle, kendi üretimiyle kendi ihtiyacının üzerinde gaz alabilecek bir piyasaya gelmiş durumda. Altyapı yatırımları ile 70-80 milyar metreküp gazı getirebilecek durumda. Biz Türkiye olarak ilk kez Avrupa'ya Macaristan'a, Bulgaristan'a, Romanya'ya, Sırbistan'a doğalgaz ihraç eder hale geliyoruz. Türkiye doğalgazın fiyatlandığı bir doğalgaz merkezi inşallah olacak. Rusya tarafında yürüttüğümüz çalışmalar devam ediyor. Önümüzde birkaç içinde İstanbul finans merkezli yapı içinde BOTAŞ ve GAZPROM'un olacağı yapı çalışmaları devam ediyor. Depo kapasitesinin artması, boru hatlarındaki geçişkenliğinin artmasıyla alakalı da çalışmalarımız devam ediyor. TBMM'de kısa bir zaman önce yasa tasarısı kanunlaştı. Orada ilk kez Türkiye artık gazını boru hatlarıyla değil sıvılaştıracak satabilecek hukuki altyapıya kavuştu. Türkiye fazla oluşturabilecek gazını sıvılaştırarak farklı ülkelere götürebilecek. Bir anlamda hukuki altyapıyı kurgalıdık. İnşallah tesisini yapar hale geleceğiz. Türkiye bugün hala maalesef enerjisinin yüzde 67'sini ithal eden ülke. Petrol ürünü ithal ediyoruz. Net ithalatçı ülkeyiz. Kömür ithal ediyoruz. İthalat yaptığınızda paydaşlarınız çoğu yurt dışında.

Son ziyaret takvimimize sayın Cumhurbaşkanımızla gittiğimiz ziyaretler var. O ülkelerle enerji gündemimiz var. Venezuela, İran, Irak, ABD, Çin ziyaretimiz oldu. Bütün bunlar arz güvenliğimiz için buradaki ortaklıklarla yürütülmesi açısından enerji diplomasisine ihtiyacımız var. Türkiye, Avrupa'nın arz güvenliğinde çok hayati. Bundan sonra da daha önemli olacak. Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru hattı 700 bin varil dünya piyasası için önem arzediyor. Bütün bunlar aynı zamanda bölgesel ve küresel enerji güvenliğinde önemli rol oynuyor.

Biz doğalgazı farklı ülkelerden tedarik etmek istiyoruz. Ülkemizde insanımızın doğalgazı en ucuz şekilde kullanabilmesi için en ucuz almamız lazım. ABD'deki bu anlaşmanın özel tarafı, ilk yönü şu; ABD'den spot olarak alıyorduk. Bu uzun dönemli bir anlaşma. 10 yıl belki daha üzerinde süre. İlk olma yönü burası. Enerjide dışa bağımlılıktan şikayet ediyoruz ya, dışa bağımlılık tek yönlü değil karşılıklı bağımlılık haline gelir. Onların bize piyasa olarak, pazar olarak bağımlı olması. Uzun yıllar bu piyasaya ürünlerini teslim edecek anlamına geliyor. ABD hükümetiyle bir enerji ve iklim diyaloğu mekanizması kurduk. Hidrojen, yenilenebilir, enerji dönüşümü, doğaglaz var. Nadir toprak elementlerinin olduğu süreç var. ABD ile hükümetler arası bir mekanizmanın ilk toplantısını yaptık. Bu platformu geliştirmek istiyoruz.

Bu kadar dışarıdan enerji ithal eden ülke olarak, doğalgaz bu kadar önemli diyoruz, konutların ısınması için bizim bu gazı vatandaşımıza getirmemiz lazım. Herhangi bir ülkeyi dışlamamız söz konusu değil. Bu Türkiye'nin milli güvenlik meselesidir. Bu gazı en ucuz şartlarda neredeyse almak zorundayız. Bu İran için de geçerli. Tabii ki daha ucuz, iyi şartlarda gaz bulursak elbette ki alıyoruz.

İlk reaktörü 1 yıl içinde devreye almayı planlıyoruz. Akkuyu'da 4 reaktör var. Hedefimiz tamamını 2028'de almak. Türkiye elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu nükleerden sağlamış olacak. 30 binin üzerinde çalışan var. Çin ziyaretinde de önemli gündem maddelerimizden biri nükleerdi. Mutlaka Sinop, Trakya'da 2 tane büyük nükleer santrale, en az 8 reaktöre ihtiyaç var. Çin'le bir yere geliyoruz. Burada artık bir an önce anlaşmaların imzalanıp sahadaki işe başlamamız gerekiyor. Akkuyu'da da imzalar 2010'da atıldı, 2024'e geldi. Dünyanın her yerinde benzer şekilde yürüyor. Çok ciddi zaman alıyor. 2018 Nisan'da ilk reaktörün betonunu atmıştık. Hızlı bir şekilde yapmak istiyoruz. Çin'le konuştuğumuz konulardan bir tanesi küçük modüler reaktörlerde işbirliği sözkonusu. İngiltere, ABD'den şirketler de var. Nükleerde de çeşitlendirme stratejimiz devam ediyor. Japonya çalışma durdu. Şu anda Güney Kore ve Rusya ve Çinli şirketlerle süreci büyük santral bazında yürütüyoruz. Batı Karadeniz'de petrol emareli bir sondaj yapmayı planlıyoruz.

Gabar çok şükür çok iyi gidiyor. 37 kuyu var. 19 Mayıs'ta 19 gençle oraya gittik. Nasıl bir Türkiye onları bekliyor? Orayı görmek için. Bugünkü rakam 42 bin 500 varil. Saha genişliyor. 95 kuyu, 100 bin varil hedef var. Çok iddialı bir hedef. Kısa sürede ulaşmaya çalışıyoruz. Önce yol yapıyoruz. 350 kilometre o dağlarda yol yapılmış durumda. Şu anda Körkandil diye lokasyona gidiyoruz. 2-3 metre kar var şu anda hala. Yol yapıyorsunuz, kuyularınızı açarak üretim yapıyorsunuz. Şu anda 2800 kişi çalışıyor. Bu sayı artacak. Şırnak'a muazzam istihdam imkanı getiriyor. Gençlerimize büyük bir umut. İnsanların batıya göçmesine gerek kalmayacak. Şırnak ve bölgenin çehresi değişecek. Artık Şırnak Türkiye'nin petrol başkentidir diyoruz.

Gerek doğalgaz gerek petrolün dünyada fiyatı var. Bizim genel anlamda örneğin Karadeniz doğalgazı ile alakalı, Cumhuriyet tarihin en büyük keşfinin hatrına sayın Cumhurbaşkanımızın müjdesi, o ayki faturalar bedava oldu. Yıl boyunca 25 metreküplük gaz bedava olarak vatandaşımıza o gazın müjdesi olarak verildi. Aile ve Gençlik Bankası sayın Cumhurbaşkanımızın vizyon projesi. Gençlerimiz, aile kurmak isteyenler için, içerisinde müteşebbis ruh taşıyan gençlerimize destek olmak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ana para kaynağını buradan sağlıyoruz. Gabar petrolü, Sakarya gaz sahası. Ona son dönemde madenlerimizi de ilave ettik. Ailelerimizi ve gençlerimizi destekleyeceğiz.

Yenilenebilir enerjide Türkiye bugün itibariyle dünya ilk 11'de. Avrupa'da 5. sıradayız. Güneş kaynağı, rüzgarlar, hidrolik, jeotermal kaynaklarını ekonomisine kazandırmayı hedefiyle hareket ediyor. 2024 Nisan itibariyle gelinen rakam 1400 megawatı aşmış durumda. Çok büyük aksilik çıkmazsa 5000 megawat hedefi sağlayacağız. Buradan ürettiğiniz her kilowat saat elektrik ithal edeceğiniz enerjinin azalması anlamına geliyor. Türkiye inşallah bu dönemde, Cumhurbaşkanımızın benden özellikle istediği konu, deniz üstü rüzgarını bu dönemde hayata geçireceğiz.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.