Öne Çıkanlar MEB 2024 Yılı ALES Başvuruları YKS Okul Birincisi Adaylar ve Eğitim Bilgisi MSÜ Başvuruları Elektronik Sınav

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan SİZTEM Açıklaması

Toplam 37,5 kilometre uzunluğundaki Gayrettepe-Kâğıthane Metrosu, 9 istasyondan oluşmaktadır. Böylece; Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arasının 30 dakikaya, Göktürk-Mahmutbey arasının 38 dakikaya, Tekstilkent-İstanbul Havalimanı arasının 45 dakikaya, Taksim-İstanbul Havalimanı arasının 41 dakikaya, Taksim-Göktürk arasının 26 dakikaya, 4. Levent-İstanbul Havalimanı arasının 35 dakikaya inecek.

Gayrettepe -İstanbul Havalimanı arası seyahat süresinin 30 dakika, Göktürk-Mahmutbey arası 38 dakika, Tekstilkent-İstanbul Havalimanı arası 45 dakika, Taksim – İstanbul Havalimanı arası 41 dakika, Taksim -Göktürk arası 26 dakika ve 4. Levent - İstanbul Havalimanı arasının 35 dakika olacak.

2024 yılının ilk çeyreği içerisinde Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem Hattı, Bakırköy-Kirazlı Hattı'nı ve Halkalı-İstanbul Havalimanı Metro Hattı'nın Arnavutköy-İstanbul Havalimanı arasındaki 14 kilometrelik kesimi tamamlanarak açılışı gerçekleştirilecek. Mecidiyeköy Mahmutbey Metro Hattı ve Eminönü-Alibeyköy Tramvay Hattında test sürüşleri yapılmaya başlandı. Dudullu-Bostancı Metro Hattı’nda yüzde 70 fiziki ilerleme kaydedildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Bugün giderek ağırlaşan trafik sorunundan dolayı adeta omuzları çöken İstanbul'umuzun yükünü hafifletecek bir projemizi daha hayata geçirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. Biliyorsunuz, geçen sene İstanbul Havalimanı Kağıthane Metrosu'nun açılışını yapmış bu önemli projeyi vatandaşlarımızın hizmetine sunmuştuk. Bugün de bu hattı Gayrettepe'ye bağlayan Kağıthane-Gayrettepe kesiminin açılışını yapmak üzere bir aradayız.

Böylece İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında kesintisiz metro ulaşımını sağlamış oluyoruz. Toplam 37,5 kilometre uzunluğundaki Gayrettepe-Kağıthane Metrosu İstanbullu kardeşlerimizin hayatını fevkalade kolaylaştıracaktır. 9 istasyondan oluşan ve hızı saatte 120 kilometreye ulaşan hattımızın günlük yolcu kapasitesi 600 bin kişidir.

Hattımızın devreye girmesiyle birlikte Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arası 30 dakikaya, Göktürk-Mahmutbey arası 38 dakikaya, Tekstilkent-İstanbul Havalimanı arası 45 dakikaya, Taksim-İstanbul Havalimanı arası 41 dakikaya, Taksim-Göktürk arası 26 dakikaya, 4. Levent-İstanbul Havalimanı arası 35 dakikaya inecektir. Bu hattımızın da hizmete alınmasıyla İstanbul'da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğu 338,5 kilometreye çıkıyor. Biz söyledik mi yaparız. Ortada bırakmayız.

Belediye başkanlığımdan tutun, daha sonra hükümete geldik ve hükümette de ulaştırma bakanlığı olarak nasıl bu yolları, bu hızlı tren hatlarını, yüksek hızlı tren hatlarını nasıl yaptıysak aynı şekilde İstanbul'umuzda da bunu yaptık. Ama birileri de hatırlayın maalesef hafriyatla ne yaptılar? Kim olduğunu biliyorsunuz benim söylememe gerek yok. Raylı sistem projelerinde en önemli, hassas, zor konulardan birisi hattın beyni diyebileceğimiz sinyalizasyon sistemidir. Hamdolsun ASELSAN-TÜBİTAK işbirliği ile artık bu alanlarda başkalarına bağımlı olmaktan kurtuluyoruz. ASELSAN sinyalizasyon sistemi için gerekli araç üstündeki ekipmanları, hatlara konulacak sistemlerle istasyona konulacak akıllı sinyal sistemlerini TÜBİTAK geliştirdi. Biz yapıyoruz. Dışarıdan ithal yok.

Yine bu hatta kullanılacak 60 adet sürücüsüz metro aracı da Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikada üretiliyor. Gayrettepe-Havalimanı metro hattının ilk etüd projesinden uygulamasına kadar tüm süreçlerini kendi yerli mühendislik ve tasarım birikimimizle gerçekleştirmekten gurur duyuyoruz. İnşallah bundan sonra hangi alanda olursa olsun hayata geçirdiğimiz her projede yerli-milli teknolojilerin payının artırılmasına ağırlık vereceğiz. Savunma sanayii başta olmak üzere teknolojiye dair her konuda tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar azimle çalışacağız.

Bizler iki günü birbirine eşit olan ziyandadır anlayışına sahip bir inancın mensuplarıyız. Siyasette de parolamız vatandaşa kesintisiz hizmet vermektir. Kimin ne dediğine bakmadan şehirlerimizin ihtiyaçlarını gidermeyi, sıkıntılarına çözüm bulmayı ana vazifemiz olarak görüyoruz. Bizim siyaset tasavvurumuzda millete efendilik olmaz, hizmetkarlık olur. Millete tepeden bakanlar, milleti hor hakir görenler, millete karşı kibirli, nobran davrananlar siyasette kaybetmeye mahkumdur. Şimdi 31 Mart akşamı inşallah bunları da hep beraber göreceğiz.

Türk siyasi tarihine şöyle bir göz attığınızda bunun sayısız örneğine şahid olursunuz. Milletin yetki tevdi ettiği, emaneti teslim ettiği ancak bunun hakkını veremeyen nice bakanın, başbakanın, belediye başkanının siyaset sahnesinin tozlu raflarında unutulup gittiğini görürsünüz. Aynı şekilde şehrine, ilçesine ve ülkesine kazandırdığı hizmetlerle milletin gönlüne taht kurmuş sayısız siyasetçimiz devlet adamımız var. Bu gerçekler ışığında biz de kendimizi sürekli hesaba çekiyor her gece bugün ülkemiz, milletimiz ve insanlık için ne yaptık sorusunu kendimize soruyoruz. Geride hayırla, şükranla yad edilecek bir miras bırakmayı arzu ediyoruz.

Siyasetin inişli-çıkışlı yolculuğunda bugüne kadar pek çok zorlukla, engelle, haksızlık ve hukuksuzlukla karşılaştık. Vesayetin gölgesinin ülkemizin üzerine karabasan misali çöktüğü 1990'lar Türkiye'sinde büyükşehir belediye başkanlığı yapmış bir kardeşiniz, bir siyasetçi olarak zorluklar karşısında yılmadım. Yılgınlığa asla kapılmadım. Millete hizmet sevdamızla aramıza kimsenin girmesine müsaade etmedik. Her zaman söylüyorum, biz laf üstüne laf koyanlardan değil, taş üstüne taş koyanlardan olmanın peşindeyiz.  

Vatandaşımızın şöyle içtenlikle söylediği Allah ondan razı olsun duasını her türlü siyasi ve dünyevi hesabın üzerinde görüyoruz. Bizim anlayışımızda ülkesine ve insanına gerçekten hizmet götürmek isteyen ya bir yol bulur ya bir yol açar. Ama yolda kalanlardan kesinlikle olmaz. Elbette her kul gibi bizim de eksiğimiz, kusurumuz, hatamız olabilir. Tüm samimi gayretlerimizle tüm çabalarımıza, tüm emeklerimize rağmen gerçekleştiremediğimiz hususlar çıkabiliyor. Ama şartlar ne olursa olsun önümüze hangi engeller çıkarsa çıksın ülkeye ve millete hizmet mücadelesinden asla vazgeçmiyoruz.

Zorluklara aldırmadan, sorunları gözümüzde büyütmeden, bahane arama kolaycılığına kaçmadan Türkiye Yüzyılı hedefimiz doğrultusunda sabırla yürümeyi sürdürüyoruz. Burada bir kez daha altını çizerek şu hususu ifade etmek isterim; Bizim nazarımızda 85 milyon vatandaşımızın tamamı oy tercihlerinden bağımsız olarak eşit şekilde hizmete ve hürmete layıktır. İktidarlarımızın 21 yılı aşkın döneminin hiçbir saflasında belediyelerimizi siyasi rengine göre ayırmadık. Kampanya dönemi boyunca yaptıklarımızı anlattık, projelerimizi paylaştık, muhalefet ile ilgili eleştirilerimizi açık yüreklilikle dile getirdik. Seçimin bittiği gün sandıktan çıkan iradaya saygı gösterip kaldığımız yerden hizmetlerimize devam ettik. Bu durum İstanbul için de geçerlidir. Şayet İstanbul bugün mevcut durumundan çok daha kötüye gitmemişse bunun en büyük sebebi bizim elimizi taşın altına koymamızdır.

Hükümetimizin görev alanına giren hizmetlerden çok daha fazlasını İstanbul'a kazandırarak şehrin iflas bayrağını çekmesinin önüne geçtik. Şimdi biz neredeyiz? Kağıthane, bu Kağıthane'nin Haliç'e bağlanan kısmının nasıl pislik olarak aktığını hatırlıyor musunuz? Belki gençler hatırlamayabilir, ama anneleri, babaları bunu gayet iyi hatırlıyor. Bütün bu pisliği Boğaz'ın o pırıl pırıl temiz suyunu ne yaptık biz buraya bağladık. Kağıthane'ye ve Haliç'e bağladık. Ondan sonra buranın suyu tertemiz oldu. Biz yaptık, söyledik mi yaparız, bundan sonra da yaparız. Muradımızla yapacağız. Ama siz de muradınıza ermek istiyorsanız Murat'ımıza sahip çıkacaksınız. Bir taraftan belediyeler bir taraftan hükümet olarak biz. İkimiz ele ele vereceğiz ve ülkemizi ayağa kaldıracağız.

İstanbul'umuzu ayağa kaldıracağız. Ankara'mızı, İzmir'imizi, Eskişehir'imizi, Konya'mızı, Kayseri'mizi velhasıl ülkemizin 30 büyük şehrini ayağa kaldıracağız. Sadece son 2 yıl içerisinde 51 kilometrelik metro hattını İstanbulluların hizmetine sunmanın sevincini yaşadık. Sabiha Gökçen Havalimanı, Pendik Metrosu gibi önemli bir projeyi İstanbul halkının ve bölgedeki diğer illerimizin hizmetine verdik. Elbette bunları yeterli bulmuyoruz. İstanbul gibi her gün büyüyen bir şehrin artan ulaşım alt yapı ihtiyacına ve diğer sıkıntılarına çözüm yolları geliştiriyoruz. 

Atalarımız ne güzel söylemiş; Uğraştıran değil ulaştıran İstanbul. Bu şuurla çalışmalarımızı aralıksız devam ettiriyoruz. Gençlik yılları partimin gençlik kollarının başında olduğum zamanlar şu Kağıthane'nin dili olsa da konuşsa. Ne günlerimiz geldi geçti buralarda. Ama hamdolsun Kağıthane buralara geldiyse bizimle geldi. Şu an İstanbul genelinde toplam uzunluğu yaklaşık 53 kilometre olan 4 metro hattının inşası sürüyor. Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı metro hattını, Halkalı-Başakşehir-İstanbul Havalimanı metro hattını, Altunizade-Çamlıca Camii-Bosna Bulvarı metro hattını, Kazlıçeşme-Sirkeci raylı sistemi ve yaya odaklı yeni nesil ulaşım projesini de tamamlayıp inşallah İstanbulluların kullanımına açacağız.

Bu yılın ilk çeyreğinde 4 ayrı proje kapsamındaki 34,2 kilometre raylı sistem hattımızın ve üzerindeki 18 istasyonun açılışını gerçekleştireceğiz. Fatih'in emaneti olan bu aziz şehri inşaatına başlanmış metroları dahi yapamayan, kendi beceriksizliklerin günahını sıradan vatandaşa yükleyen zihniyetin insafına bırakmadık, bırakmayacağız. Çünkü bu şehre ve insanlarına tarifsiz bir aşkla, sevgiyle bağlıyız. 

31 Mart seçimleri ile ilgili takvim işlemeye başladıkça maskeler düşüyor. Herkesin gerçek niyeti ortaya çıkıyor. Kimi şehrine aşkla hizmet ettiği, kimin de 5 yıl boyunca 3 dönüm bostan yan gel yat Osman misali vaktini boşa geçirdiği netleşiyor. Sandıkta millete hesap verme günü yaklaştıkça görüyoruz ki birilerinin dizleri titremeye, paçaları tutuşmaya başladı. Ülkenin ikinci büyük partisinin acemi genel başkanının bir kaç gün önce belediye başkan adayları ile ilgili yaptığı skandal açıklama muhalefette yaşanan panik havasının bir işaretidir. Neymiş, illerde farklı partilerden adayların olması oyunmuş, tezgahmış. Bakınız çok açık ve net söylüyorum. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böyle bir beyana rastlayamazsınız. Milli iradeye saygı duyulan hiçbir ülkede muhalefet partisinin çoğulcu demokrasinin gereği olan yarıştan korktuğunu, ürktüğünü, rakiplerinin sayısı karşısında hırçınlaştığını göremezsiniz.

Meselenin çok daha vahim tarafı suçladığı partilerin daha 8 ay öncesine kadar beraber Türkiye'yi yönetmeye talip olduğu siyasi yapılar olması. Bunlar 6'lı masada beraber değiller miydi? Gerekirse 16'lı masa kurarız diyenler bunlar değiller miydi? Ne oldu şimdi olay bu. Birkaç gün öncesine kadar işbirliği görüşmeleri yaptığı partileri daha içtikleri çayın dumanı kalkmadan ihanetle suçlamak, beraber siyaset yaptığı insanları ihanetle itham etmek tam bir siyasi basiretsizlik örneğidir. Üzerinde kurulan vesayetin zincirlerini kırma iradesi göstermek yerine sağa sola sataşarak rüştünü ispat peşinde koşandan kendi partisine de, ülkeye de hayır gelmez.

Halbuki ortak adayla seçime gitmek nasıl demokratik yöntemse her partinin kendi adayını çıkarması da gayet tabiidir. Biz de Cumhur İttifakı bünyesinde diğer siyasi partilerle ortak belediye başkan adayı belirleme noktasında görüşmeler yürüttük. Halen görüşmelerimizin devam ettiği partiler var. Anlaştığımız illerde beraber yol yürüyor, anlaşamadığımız il ve ilçelerde demokratik bir yarış için hazırlığımızı yapıyoruz. Ama hiçbir şekilde kimseyi ihanetle, oyun bozanlıkla, gafletle, oyuna gelmekle, şuursuzlukla suçlamıyoruz. Çünkü seçime nasıl girilirse girilsin nihayetinde hükmü millet verecek.

Onun için ne diyoruz yeniden İstanbul. Millet vaatlere bakacak, bunları gönül ve fikir terazisinde tartacak hangi belediye başkanı tarafından şehrinin yönetilmesini istiyorsa tamamen hür iradesiyle seçimini yapacak. Biz de her zaman olduğu gibi sandıktan çıkan iradeyi baş tacı edeceğiz. Tüm bunlar ortadayken milletin iradesine şimdiden ipotek koymak demokrasinin değil ancak dikta hevesinin bir tezahürü olabilir. Aslında bu ifadeler bunların çarpık zihin dünyalarında nasıl bir Türkiye ve nasıl bir demokrasi hayal ettiklerini de göstermektedir. Bunlar halen açık oy gizli sayımla milletin iradesinin gaspedildiği tek parti faşizminin özlemiyle yaşıyorlar. Maalesef bu partide genel başkan koltuğunda oturanlar değişse de demokrasiye tahammülsüzlükleri değişmiyor. Yıllar gelip geçiyor ama bunların faşizan kodlarında gerileme olmuyor. İnşallah 31 Mart'ta sandıktan çıkacak güçlü irade ile İstanbul başta olmak üzere her yerde demokrasiden ürken, çoğulcu demokrasiden korkan bu kibirli zihniyet hak ettiği dersi alacaktır.

İstanbul'un kronikleşen sorunlarına dair kapsamlı, detaylı ve pratik çözüm önerilerimizi büyükşehir belediye başkan adayımız Murat Kurum kardeşimizle kısa süre önce İstanbul halkı ile paylaştık. SİZTEM İstanbul adını taşıyan proje paketimiz ile ulaşımdan kentsel dönüşüme kadar her alanda İstanbul'u yeniden hak ettiği hizmetlere kavuşturmayı hedefliyoruz. Bu projelerden özellikle ulaştırma alanında öne çıkan bazı başlıkları kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. İstanbullu kardeşlerimizin ömrünün önemli bir kısmı trafikte geçiyor. Yapılan hesaplamalara göre İstanbul'da her bir vatandaşımız yılda 288 saatini trafikte kaybediyor. 2019'da yüzde 47 olan trafik yoğunluğu bugün yüzde 64'e yükseldi. Şayet biz tüm engelleme çabalarına rağmen Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Kuzey Marmara Otoyolu'nu şehir içindeki tünelleri yapmasaydık emin olun İstanbul trafiği çok daha içinden çıkılmaz bir hal alırdı. Hamdolsun zamanında attığımız bu adımlarla İstanbul'un trafik çilesini bir nebze de olsa hafiflettik.

Murat kardeşimizle birlikte önümüzdeki dönem için hedefimiz ortalama yolculuk süresini 64 dakikadan 39 dakikaya düşürerek trafiği bir sorun olmaktan önemli ölçüde çıkarmaktır. Raylı sistemde 2029 yılına kadar toplam uzunluğu 650 kilometreye yükseltmeyi planlıyoruz. Bir sonraki aşamada bu uzunluğu 1004 kilometreye çıkarmak istiyoruz. Şu anda toplu ulaşımda kara yolunun ağırlığı yüzde 72'ler, raylı sistemlerin payı ise yüzde 26 seviyesindedir. İstanbul'da trafiğin bir mesele olmaktan çıkarmak için bu dağılımın daha dengeli bir yapıya kavuşturulması gerekiyor. Yol, köprü, viyadük ve tünel yaparak trafik sorununu azaltabiliriz. Ama sorunu kökten çözemeyiz. Trafik sorununa kalıcı çözümün anahtarı karayolu, raylı sistem ve deniz yolu alt yapısını eş zamanlı olarak geliştirmektir. Bizim niyetimiz ulaşımda 2029 yılına kadar karayolunun payını yüzde 60'a düşürmek, raylı sistemlerin payını yüzde 37'ye çıkarmaktır. Bir sonraki aşamada hedefimiz bu oranları yüzde 48'ler seviyesinde dengelemektir.

Beylikdüzü'nden Avcılar'dan metroya binen bir İstanbullunun Boğaz'ın altından geçerek Söğütlüçeşme'ye ulaşmasını temin edeceğiz. Şu andaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi acaba ne yaptı? Deniz ulaşımı payını 3 yeni hat ile 2 kat artıracağız. İstanbul'un iki yakasına iki büyük tünel inşa ederek karayolu ulaşımını da Allah'ın izniyle rahatlatacağız. Murat kardeşimiz de ilk 5 yılda Avrupa Yakası'nda 15 kilometrelik Çayırbaşı-Ayazağa-Levazım-Dolmabahçe Tüneli ile 6,5 kilometrelik Kağıthane-Bayrampaşa-Hal Tüneli'ni açacağız. Anadolu Yakası'nda ise Yenisahra ile Bostancı'yı 6 kilometrelik tünel ile bağlayacağız. İkinci 5 yılda Bayrampaşa-Hal-Büyükçekmece arasında 28,5 kilometre karayolu tünelini tamamlayacağız. Harem-Çengelköy-Kavacık arasında 13,6 kilometrelik bir karayolu bağlantısı kurarak sahil yoluna alternatif güzergah oluşturacağız. Daha bunun gibi pek çok eseri İstanbullu kardeşlerimizin hizmetine sunmakta kararlıyız. Aziz milletimizin takdiri ile 1 Nisan tarihinden itibaren nerede kalmıştık diyerek İstanbul'umuz için ilk günkü heyecanla, ilk günkü aşkla çalışmayı sürdüreceğiz. İstanbul'a sadece kaybolan yıllarını geri vermekle kalmayacağız, inşallah bu güzel şehri hakiki manada bir dünya yıldızı haline getireceğiz.'' dedi.

Gayrettepe - İstanbul Havalimanı Metro Hattı açılışı öncesi NTV'de Burak Özcan'ın sorularını yanıtlayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ''İstanbul Havalimanı ciddi bir potansiyeli olan, Avrupa'da birinciliği olan havalimanımız. Buraya insanların çok hızlı bir şekilde ulaşmasını istiyoruz. Hasdal, Kemerburgaz, Göktürk gibi yerleşim yerlerinin de Gayrettepe ve Kağıthane bölgesiyle ulaşımını sağlayacak olan bir metro hattı.

Toplam uzunluğu 37,5 kilometre. 34 kilometrelik kesimini geçen yıl açmıştık. Bu kesim biraz daha zorlu, bazen özellikle yerleşimlerin olduğu, bazen tarihi eserlerin olduğu yerlerde, zeminin zor olduğu kesimler hasebiyle geri kalmış oldu. Şimdi biz 3,5 kilometrelik kesimi hizmete alacağız. Taşıdığımız yolcu sayısını günlük olarak iki kata çıkarmış olacağız.

Artık bize yer üstü yetmiyor. Yolları, binaları, yaşam alanlarını yaptık. Artık bizim yerin altına inmemiz lazım. Dolayısıyla yerin altına indiğimiz her proje, doğru proje. Türkiye'de saatte 120 km/s işletme yapılabilen ilk ve tek metro halen. Onun içinde kıymetli.

Murat Kurum'la görüşüyoruz. Murat Bey'in bahsettiği kara ulaşım tünelleri var. Metrobüs hatlarıyla ilgili yeni entegrasyonlar düşünüyor. Bunları konuşuyoruz.

İstanbul'un metro ağının toplamda 1000 kilometre olması gerektiğinden bahsediyor Murat Bey. Şu anda yaklaşık 339 - 340 kilometre civarındayız. Bizim bakanlık olarak 55 kilometre devam eden projemiz var. Bunu da kattığınızda 394 kilometreye ulaşıyoruz.

Biz 1000'i konuşuyoruz. Yapılanın iki katı daha İstanbul'a metro yapmalıyız ki, İstanbul'daki ulaşımı artık birincil gündemden düşürelim istiyoruz.

Biz mühendislerin yapılardan beklediği performanslar vardır. Sel olabilir, deprem olabilir. Yapının öncelikle afetlerden etkilenmemesini isteriz. Ona göre onu planlamaya çalışırız. Etkilense bile servise açık kalmasını isteriz. Üçüncü aşamada, etkilense bile acil yardım araçlarına geçiş sağlayabilsin. Dördüncü aşaması ise yıkılmasın. Biz bunu bekleriz. 6 Şubat depremlerinde biz bunları yaşadık. Kara ulaşım yapıları, demir yolları, havalimanları ve iletişim hatlarında ciddi hasarlar oluştu. Biz bunları peyderpey giderdik. Karayolları ulaşımı artık deprem bölgesinde gündemde değil. Birkaç gün içerisinde bütün karayolların yapmamız gereken müdahaleleri yaptık.

Hatay Havalimanı, Amik Ovası'nın kotunun yaklaşık 1,5 metre aşağıya inmesiyle beraber, havalimanındaki pist büyük hasar gördü. Orada günlerle ifade edilen bir gayretle orayı acil iniş ve kalkışlara açtık. Halen de öyle kullanıyoruz orayı. Orada da yeni pist inşaatımıza başlamış olduk.

Yörüngede 5 tane haberleşme uydumuz var. Uyduların planlanan 15 yıllık ömürleri var. 15 yıl sonra o artık uzaydaki yörüngeden terk ediliyorlar. Daha fazla alanın kapsanması adına bir yeni uyduya ihtiyacımız oldu. Onu 6-A olarak adlandırıldık. Yerli ve milli imkanlarla üretme iradesini ortaya koyduk. Ankara'da TUSAŞ tesislerinde üretimi tamamlanmak üzere. İnşallah Mart ayının ilk yarısında, yer teslimi dediğimiz süreci taşıyoruz. 5 ay sonra onu uzaya göndermiş olacağız.

Space-X ile görüşmelere devam ediyoruz. Biz doğru şartlarda bundan yararlanalım diye düşünüyoruz. Ukrayna Savaşı'nda ciddi şekilde kullanıldı, afetlerde kullanılabiliyor. Buradaki sistem, alıcı bir antenle doğrudan hizmet almanız demek. Bizim birinci önceliğimiz, ülkemizdeki güvenlikle ilgili endişeleri giderecek bir mekanizma kurmak. Güvenliği ilgilendiren bütün kurumlarla toplantı yaptık. Space-X yetkililerini oraya çağırdık. Görüşmeler devam ediyor.

Çin'den başlayıp bütün Avrupa'ya, Akdeniz havzasına giden bütün yolları etkiliyor. Mutlaka alternatifleri geliştirmemiz lazım.

Süveyş Kanalı'ndan gelen gemiler, Yemen'deki tehditten dolayı Ümit Burnu'ndan dolaşma kararı aldı. Süre iki katına çıktı. Konteyner maliyetleri 3 kata kadar artmış oldu.

Alternatif güzergahlar önemli, bu anlamda bizim yaptığımız çalışmalar var. Bizim planladığımız, uzun zamandır üzerinde çalıştığımız Basra Körfezi'nde inşası devam eden Faw Limanı. Oradan başlayıp yaklaşık 1200 kilometrelik bir demiryolu ve karayolu projesi var. Birinci derecede Irak hükümeti tarafından yürütülüyor. Nusaybin, Gaziantep, Konya ve İstanbul üzerinden Berlin'e kadar uzanabilecek demiryolu hattı. Proje bitme aşamasında. Irak'la görüşüyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'ın da sürece dahil olması söz konusu. Bugün orayı bitirmiş olsaydık, Süveyş Kanalı'ndaki risk dünyanın gündemine gelmeyecekti. 2024 yılında inşallah, inşaatına başlarız diye düşünüyoruz.

Zengezur Koridoru, Uzak Doğu'dan başlayıp Kazakistan üzerinden gelip Azerbaycan'dan Gürcistan ve Türkiye'ye uzanan bir güzergah. Kapasitesi 1 milyon ton/yıl şeklinde. Bu Türkiye'nin Türk dünyasına bağlantısını sağlayabilecek bir hat. Kalkınma Yolu ve Zengezur'da enerji nakil hatları olacak, iletişim hatları olacak.

Azerbaycan tarafı hızlı bir şekilde devam ediyor. Çalışmaları Ermenistan sınırına kadar bağlayacak. Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ın da yaptığı açıklamalar var.

Haritayı kafamda canlandırdığımda; biraz önce bahsettiğim Ovaköy'den başlayıp Kapıkule'ye kadar devam edecek olan bir hat var. Gaziantep, Osmaniye ve Mersin. Burada hızlı tren çalışmalarımız devam ediyor.

Oradan Ulukışla'dan, Karaman'a, Aksaray'a gidecek olan proje çalışmamız bitti.

Karaman'dan sonra zaten İstanbul'a kadar geliyorsunuz.

İstanbul'dan da Kapıkule'ye kadar devam eden bir hızlı tren hattımız var.

Diğer taraftan da Samsun'da bağlanacak Kırıkkale'nin Delice ilçesinden Çorum ve Amasya'ya bağlanacak hattın projesini bitirdik.

Samsun'dan Sarp'a kadar proje çalışmalarını da başlattık.

Bu biraz arz talep meselesi. Van'a yönelik bir çalışmamız var. Bazı batı ülkelerinde olduğu gibi panoramik cam tavanlı trenleri ilerleyen zamanlarda planlayacağız.

2053 projeksiyonunda 52 ili doğrudan hızlı trenle tanıştırmış olacağız.'' dedi.

İstanbul Havalimanı Metrosu Kağıthane-Gayrettepe Etabı Açılış Töreni'nde konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ''Saatte 120 kilometre ile en hızlı metro araçlarının kullanıldığı hat olması ve ilk defa yerli ve milli sinyalizasyon sisteminin kullanılması gibi birçok özelliğiyle "ilk'lerin, ve "en'lerin projesi olan Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Metro Hattının "en'lerine bugün bir yenisi daha ekliyoruz.

Bugüne kadar açılıştan itibaren 20 dakika sefer sıklığı ile günde 112 sefer yaparak; aylık ortalama 450 bin yolcu ağırladık ve yaklaşık 5.5 milyon yolcu taşıdık. Şimdi de hattımızın 3,5 kilometre uzunluğundaki Kağıthane-Gayrettepe etabını açmanın heyecanını, mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Bu kesimin de tamamlanmasıyla hat uzunluğu 37,5 kilometreye istasyon sayısı da 9'a ulaşmış oldu.

Bu istasyonunun hizmete alınmasıyla havalimanı metro hattımız Metrobüs ve Yenikapı-Taksim-Hacıosman Metro Hattıyla da entegre olacak. Hattın erişilebilirlik fonksiyonu gelişecek aynı zamanda Şişli ve Beşiktaş’ta Kağıthane ve Eyüp ilçelerine metro ile bağlanmış olacaktır. Böylelikle hemşerilerimiz; İstanbul Havalimanı’na Kabataş-Mahmutbey Metro Hattına entegre olarak doğrudan raylı sistem ile güvenli, hızlı ve ekonomik şekilde ulaşacaklardır.

Yapımları devam eden; Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı Metro Hattı, Halkalı-Başakşehir-İstanbul Havalimanı Metro hattı, Altunizade – Çamlıca Camii – Bosna Bulvarı Metro Hattı, Kazlıçeşme – Sirkeci Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projesi Olmak üzere Yapımı devam eden projelerimiz bittiğinde İstanbul’daki raylı sistem ağı uzunluğu 338,5 kilometreden 394,2 kilometreye yükselecek. Gururla belirtmek istiyorum ki aralıksız sürdürdüğümüz çalışmaların sonuçlarını da bir bir alıyoruz.

Yeni İBB yönetimi İstanbul'un ihtiyacı olan 1000 km raylı sistem hattının 2019 öncesinde planlanması yapılmış ve projeleri hazırlanmış olmasına rağmen, bir metre dahi yeni metro hattı projesinin inşaatına başlamadı. Biz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız olarak İstanbul’a hizmet etmeye devam ettik. Yapılmadığı için bakanlığımızca devralınan Başakşehir-Çam Sakura Şehir Hastanesi metrosunu, Sabiha Gökçen Havalimanı- Pendik metrosunu ve bir araya gelmemize vesile olan Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Metro Hattımızı açtık.

İstanbul'a hizmet aşkımız asla bitmeyecek ve İstanbul için planladığımız ulaşım projelerini birlikte hayata geçirerek, aziz İstanbul'a beraberce yeniden çağ atlatacağız. İstanbul'u geleceğe taşıyacak proje ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Metro Hattımızın inşa çalışmalarını başarıyla tamamlayan en üst kademesinden en alt kademesine kadar tüm yüklenici firma ve Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür ediyor, başarılarının devamını temenni ediyorum.'' dedi.

İBB Başkan Adayı Murat Kurum, ''Bu trafik çilesi ömrümüzden 3,5 yılı alıp götürüyor. Milletimiz sahada bu kötü gidişata artık 'dur' diyor, artık 'yeter' diyor. Milletimiz bize 31 Mart sonrasına hizmete hazır olun mesajı veriyor ve bu şehirde istiyoruz ki herkes kolay ve çilesiz bir ulaşımda yolculuk yapsın.

İstanbul'a söz veriyoruz. İlk 5 yılın sonunda İstanbul'da metro gitmeyen hiçbir ilçemiz kalmayacak. İstanbul'un trafiğini büyük bir oranda iyileştireceğiz. İstanbullular evlerine, iş yerine, okullarına mutlu bir şekilde ulaşacak ve 10 yılın sonunda trafik çilesi bir kez daha geri dönmemek üzere son bulacaktır. İstanbul'da sadece trafikte değil, dönüşümde, çevrede, doğa koruma projelerinde ve sosyal hizmetlerde de fetret dönemini biz bitireceğiz.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.