Kabına Sığamayanlar

Zeki olmak, çok okumak, kendini geliştirmek çoğu zaman güzeldir ama bu durum bulunduğun çevreye göre değişebiir bence. Çünkü işinde, dersinde ne kadar iyi olursan ol sana uygun olmayan bir çevre içerisindeysen çoğu zaman farkedilemezsin, değer göremezsin, umursanmazsın. Aslında okyanusta olması gerekirken akvaryumda olan balina misali kabına sığmayan bir ruh hali içerisinde olursun. Bu nedenle meslek seçimi, arkadaş seçimi, okul seçimi çok önemlidir. Çoğunlukla mesleğinde gününü geçirenler için bu daha da çok önemlidir. Herşey, herkes kıymetinin bilindiği, daha yararlı olabildiği, işe yarayabildiği yerde değerli, önemli olur. Kıymetinin bilinmediği, değer görmediği yerde insan mutsuz olur, hayattan keyif alamaz. Bu durumda insan kendi içine dönebilir ve yalnızlık hissedebilir. Mutlu olmak bizim elimizdedir çoğunlukla ama kabına sığamayan biri de çoğunlukla sınavlara tabi olur, emeği, çabası görmezden gelinir. İnsanlar yeteneklerini kullanabildiği yerlerde manevi doyum sağlarlar ve kendilerini geliştirmeye çalışırlar. Gelişim için takdir görmek, değerli olmak önemlidir. Bu nedenle kendimizi, çocuğumuzu tanımamız fazlasıyla önemlidir. İnsan yeteneği yönünde okumalıdır, kendini geliştirmelidir.

Burada aslında önemli olan da bir bakıma saygı görmektir. Sen karşındaki gibi düşünmeyebilirsin ama ona saygı duyacak kadar kendini yetiştirmişsindir. Haddini aşmazsın, nerede ve nasıl davranacağını bilirsin. Bu yüzden bir öğretmen, bir yetişkin olarak insan yetiştirmek benin için çok önemli. Biz yetişkinler bazen farkında olamasak da geleceği şekillendiriyoruz. Çok önemli, ciddi bir göreve sahibiz.

Nilüfer KABALI BULUT
Eğitimci Yazar