Öne Çıkanlar engelli yüz yüze eğitim Personel ve Askerî Öğrenci Temin Faaliyetleri Yönetmeliği TRT EBA TV öğretim elemanı

2 Bin 500 Lirayla Kim Nasıl Geçinecek?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Hazine Maliye Bakanı dedi ki 'Asgari ücretlide yüzde 50 zam yaptık, şimdi sıra emeklilere geldi.' Bütün emekliler, onlar da doğal olarak yüzde 50'lik bir zam bekliyorlardı ama bu olmadı, hangi gerekçe ile olmadı bilmiyorum.

Milli gelirden size pay vermiyorlar ama size zamdan pay veriyorlar. Her türlü zammın sıkıntısını siz çekiyorsunuz. Ekmeğinden tutun, iğnesinden ipliğine kadar yapılan bütün zamlar sizin düşük maaşlarınızla bir şekliyle karşılanıyor. Ne olacak ve nereye kadar gidecek? Ben buradan yaklaşık 10 milyon emekliye seslenmek isterim, size neden beklediğiniz zam verilmedi? Nedeni şu, 'Biz emekliye zam vermesek de nasıl olsa emekli bize oy verecek'. Temel mantıkları bu. Temel düşünceleri bu, çünkü ben 'Emeklilere 2 maaş ikramiye verilsin' dediğim zaman bir grup emekli, postaneden bana telgraf çekti, 'Bizim maaşımız yetiyor, iki maaşa ihtiyacımız yok' diye. O telgraf ve o düşünce bunların belleklerinde yer etmiş. Şimdi başkan sizden ricam, bütün emeklilerden ricam, geçinemiyorsanız, şikayet ediyorsanız, torununuza harçlık veremiyorsanız, kahveye oturup çay içemiyorsanız, lokantada yemek yiyemiyorsanız, bir tatil yapamıyorsanız, hesabını demokratik yollardan sormak sizin göreviniz zaten. Eğer bir sosyal devlette yaşıyorsanız, bu devletin 'Demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir' diye bir tanımı Anayasa'da yer almışsa, sizin kendi hakkınızı ve hukukunuzu demokratik yollarla aramanız gerekiyor.

Bütün emeklilerin 'Eğer sen bana hak ettiğim aylığı vermiyorsan, kusura bakma ben de sana oyumu vermeyeceğim' demesi lazım.

Bakın biz emekli aylıklarından söz ediyoruz, bir de dul ve yetimler var. Yani emekli vefat ettiğinde eşine ve çocuklarına intikal eden aylıkları var. Son yapılan zamlardan sonra 627 lira aylık dul ve yetime verilen 690 lira, 748 lira. Şimdi ben saraydaki zata ve şürekasına seslenmek isterim. Ayda 627 lirayla bir dul kadın nasıl yaşayacak? Bunlarda vicdan var mı, bunlarda merhamet var mı, bunlarda sağlıklı ve tutarlı bir devlet yönetimi anlayışı var mı? '627 lirayla otur krallar gibi yaşa' diyorsun. Milli gelirden pay niye versinler, çünkü milli gelirden sağladıkları payı başkalarına veriyorlar, size vermiyorlar. Onların çeteleri var onlara veriyorlar. 5 maaş alana, 7 maaş alana veriyorlar. Bunlara veriyorlar. Size niye versinler? Sizin sesiniz çıkmıyor ki yeteri kadar, siz birlik olmuyorsunuz ki. 10 milyon kitle birlik olursa siz istediğiniz partiyi iktidara taşırsınız. O nedenle sizin birlik olma zamanınızdır, eğer hak arıyorsanız, hukukunuzu arıyorsanız birlik olma zamanıdır. Bir araya geleceksiniz bölünmeyeceksiniz, parçalanmayacaksınız. Diyeceksiniz ki 'Bizim hedefimiz şu, kardeşim bunu verirsen biz o zaman sana oy veririz, vermezsen vermeyiz.

2 bin 500 lirayla kim nasıl geçinecek? Sizler bu ülkenin büyümesine ve kalkınmasına katkıda bulundunuz. Günün 8 saati çalıştınız, yeri geldi tatillerde çalıştınız, milli geliri büyüttünüz, emekli oldunuz size insanca yaşayacağınız bir aylığın bağlanması gerekiyor ama bu imkan size verilmedi. Bu imkan size verilsin diye ben ve arkadaşlarım buradayız, sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunmak için. Biz burada olduğumuz için birilerinin rahatsız olduğunu gayet iyi biliyorum, onlar rahatsız olsunlar diye ben buradayım. Siz hakkınızı ve hukukunuzu savunduğumuz sürece biz devamlı sizin yanınızda olacağız.'' dedi.

++++

Üniversitelerde Uzaktan Eğitime Geçilecek Mi?

Kars'taki Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Senato Toplantı Salonu'nda yaptığı konuşmada Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üniversitelerde eğitime ara verilip verilmeyeceği konusuna açıklık getirdi.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, ''Ülkemizde vaka sayılarının artışı söz konusudur. Üniversitelerimizi çok yakından takip ediyoruz, nitekim Sağlık Bakanlığıyla yapmış olduğumuz protokoller dahilinde üniversite yönetimlerimiz kayıtlara giren vaka sayılarını yakından takip edebilmektedir. Bizler de gerek ülke genelinde üniversite öğrencilerinin, akademik personelin ve idari personelin hem aşılanma durumunu takip ediyoruz hem de öğrencilerimizin enfekte olan, bu hastalığı geçirmiş veya bağışıklık kazanmış olanları izliyoruz. Eğitim ve öğretimin devamı Yükseköğretim Kurumları için fevkalade önemli bir öncelik. Bizler pandemi döneminde, salgın döneminde de üniversitelerimiz eliyle hiçbir zaman çok kısa bir dönem hariç eğitim öğretimimiz kesintiye uğramadı. Bu bizler için fevkalade önemlidir. YÖK bütün illerimizde bu salgın ortamında eğitim, öğretim faaliyetlerini sürdürdü. İnşallah bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir.

Salgın yüz yüze eğitim faaliyetlerini sürdüremeyecek bir duruma gelmesi durumunda ki o zaman bütün üniversitelerimiz, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun görüşleri ve kararları doğrultusunda bu eğitim, öğretim ve usulleri konusunda da karar almaya yetkilidirler. Bu konuda yetkili YÖK, kararları üniversitelerimizin yönetimlerine bırakmış vaziyettedir. Böyle olmasının daha sağlıklı olacağını düşünüyoruz. Çünkü salgın şartlarının her ilde birbirinden farklılık gösterdiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bu çerçevede üniversitelerimiz bu salgınla ilgili olarak ellerindeki veriye bakarak ve ildeki Hıfzıssıhha Kurulu, Valilik ve diğer ilgili birimlerle istişareler etmek suretiyle üniversiteleriyle alakalı kararlar alabilecektir.

Bir kısım üniversitelerimizde online veya dijital olarak uzaktan öğretim usulüyle verilen ders sayılarında veya oranlarında farklılık olabilir. Bunlar üniversitelerimizin aldığı karar gereğidir, bunu da bu vesileyle ifade etmek istiyorum.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.