Öne Çıkanlar öğretmen Sağlık Bakanlığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hazine ve Maliye Bakanlığı sözleşmeli personel

Orta Vadeli Program (2024-2026) Detayları

5 Eylül 2023 tarihinde Habertürk'te 'Nedir Ne Değildir' programında Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtlayan Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alparslan Çakar, ''OVP hepimiz için temel ajanda olacak. Hepimiz için önemli. Büyüme şu kadar olacak, işsizliği, enflasyonu şöyle öngörüyoruz denilecek. İhracat şöyle olacak denilecek. Dolayısıyla biz ona göre pozisyon alacağız, stratejimizi hedeflerimizi ona göre oluşturacağız.'' demişti.

Ekonomi Koordinasyon Kurulu, Orta Vadeli Program (OVP 2024-2026) konusunda üçüncü toplantısını gerçekleştirmiş ve ''Fiyat istikrarını sağlamak en önemli önceliğimiz olmaya devam etmektedir. Parasal sıkılaştırma süreci ile fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması ve beklentilerin çıpalanması sonucunda dezenflasyonun mümkün olan en kısa sürede tesis edilmesi ve enflasyonun orta vadede tek haneli seviyelere düşmesi hedeflenmektedir. Fiyat istikrarının yanı sıra yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceliklendiren politikalarımız kapsamında etkin ve kararlı adımlar atılmaya devam edilecektir.

Bugünkü toplantıda ilk olarak OVP (2024-2026) çalışmalarında gelinen son durum ile Programda yer alacak makroekonomik tahminler ve öncelikli yapısal reform alanları değerlendirilmiştir.

Para politikası, maliye politikası ve yapısal reform olmak üzere üç temel dayanağı bulunan OVP ile ülkemizin rekabet gücünü ve üretimdeki verimliliğini artıracak ve ekonomimizin potansiyelini geliştirecek yapısal dönüşümün sağlanması hedeflenmekte; bu sayede kamu maliyesinden finansal mimariye her alanda kapsamlı bir değişim öngörülmektedir.

Son dönemde cari açığı önemli oranda etkileyen altın ithalatında yaşanan gelişmeler ve bu kapsamda ihracatçılarımızın beklentileri de göz önünde bulundurularak ilgili Kurumlarımızca alınan tedbirler değerlendirilmiştir.

Dış ticarette açık verdiğimiz önemli bir husus olan enerji konusunda genel görünüm değerlendirilmiş, enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak ve enerjide arz güvenliğimizi sağlayacak kapsamlı yol haritamızın detayları Kurul üyelerimizle istişare edilmiştir. Ayrıca, emisyon ticaret sisteminin uluslararası standartlar ve AB müktesebatı ile uyumlu geliştirilmesi yönünde çalışmaların hızlandırılması kararı alınmıştır.'' açıklaması yapılmıştı.

ORTA VADEKİ PROGRAM (OVP)'IN İÇERİĞİNDE NELER VAR?

2024-2026 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program (OVP), Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Tanıtım Toplantısı ile açıklandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ''Bugün gerçekleşen toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tecrübeli liderliği, 2053 ve ötesine uzanan vizyonu ile her aşamasını yakından takip ettikleri program çalışmamız bugün itibarıyla zatı alilerin onayı ve imzası ile Resmi Gazete’mizde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.

OVP merkezi yönetim bütçesinin hazırlanma sürecini başlatan temel dökümanımızdır. Temel ekonomik büyüklükleri, toplam gelir gider tahminlerini, kamu idarelerinin ödenek teklif tavanını içeren temel politika dökümanıdır.

3 yıllık perspektif ile 2024-2026 dönemini kapsayacak olup Cumhurbaşkanı kararı ile resmileşmektedir.

2024-2026 dönemine ilişkin temel amaçlar, makroekonomik hedefler ve politikalar ile öncelikli yapısal alanlar yer almaktadır.

Bu yılki OVP’de ek 3 şeklinde yapısal reformlarımızı içeren takvim dahilinde ortaya koyan çalışmayı kamuoyu ile bugün paylaşmış oluyorum.

OVP dediğimiz bir takım çalışmasıdır. Birçok kurulun, Bakanlığı katkı sunduğu uzun bir süreçle hazırlanmaktadır. 2 aylık bir süreçte hazırlandı. Birbirlerini tamamlayıcı, uyumlu bir ekip çalışması olduğunu ifade etmek isterim. Model çalışmaları yapıldı, Merkez Banka’mız başta olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığımız başta olmak üzere ekonominin ana kurumları çalışmalara destek verdiler.

Sadece kamunun kendi içinde çalışmalarla yetinmedik sivil toplumun, paydaşların fikirlerini alarak istişare ederek programı hazırladık.

İstişare ve ortak akıl bizim temel düsturumuz. Hangi alanda olursa olsun, öncelikle ilgili tarafları belirlemek onlarla istişare etmek politikaların etkinliğini artıran, sahiplenmeyi getiren bir süreç.

Geniş istişarelerle bu planın hazırlandığını ifade edebilirim. İhracatçılar birliğinden, sendikalar, memur ve işçi sendikalarına varıncaya kadar, iş dünyasından sanayi odalarına, tarım sektörüne kadar bütün sektörlerle istişareler yaparak hazırladık.

Planın temel çatısını bu slaytta özetlemeye çalıştık. Ana çatıyı bu şekilde ifade edebiliriz. 3 yıllık dönemde neyi gerçekleştireceğiz diye sorduklarında, deprem afetinin yaralarını saracağız. Geleceğe dönük afetlerle ilgili riskleri azaltıcı yatırımları hayata geçeceğiz.

İkinci temel amacımız makroekonomik ve finansal istikrarı sağlamak ve orta vadede tek haneli enflasyona ülkemizi kavuşturmaktır.

Geçici bir yükseliş dönemindeyiz tekrardan orta vadeli dönemde tek haneli rakamlara döneceğiz. Tek haneli rakamlara dönerken büyümeyi ve istihdamı ihmal etmeyeceğiz.

Tüm bunları insan için yapıyoruz. Ekonominin amacı insana hizmet, en temel aracı da insan, insanın çabası, gayreti, niteliği, kalitesi.

3 ana başlık öne çıktığını söyleyebilirim. Depremin tek seferlik harcama etkileri, bütçe açığını azaltıcı etkileri bir kenara bırakılacak olursa mali disipline büyük önem vereceğiz.

Para politikasını dönemin ihtiyaçlarına ve şartlarına göre güncellenmiş hali ile uygulamaya devam edeceğiz. Merkez Banka’mız araç bağımsızlığı çerçevesinde üzerine düşeni yapacaktır.

Üçüncü başlığımız yapısal dönüşümler. Önemli bir çerçeveyi oluşturduk orta vadede somut etkiler bekliyoruz. Kısa vadede beklentileri iyileştirmeyi ve beklenti kanalı ile kısa dönemli olumlu etkileri artırmayı hedefliyoruz.

Dünyadaki şartları görmeden hiçbir ülkeyi sağlıklı şekilde değerlendirmek mümkün değil. Dünya ekonomilerine baktığımızda son 20 yılda 3.6 ortalama büyürken, 2024’e baktığınızda yüzde 3’lere gerilemiş durumda.

Diğer taraftan yine dünya ticaretinin bundan etkilendiğini görüyoruz. Dünya ticareti büyümenin de üstünde gerçekleşirdi bu yıl sadece yüzde 2.3 büyüme bekleniyor.

Pandemi ve bunun devam eden etkileri var, Rusya Ukrayna savaşı gerilimi başta olmak üzere jeopolitik gerilimin etkileri var. Diğer taraftan dünyada yükselen bir korumacılık var. Her ülke kendi çıkarı peşinde dünyadaki ortak kurallar yerine farklı kurallarla korumacılık eğiliminin güçlendiği dönemdeyiz. Şartları iyi okuyarak politikaları şekillendirmek durumundayız.

Zorlu dönemler fırsatların oluştuğu dönemlerdir. Güçlü tecrübeli liderliği olan ülkeler, planları olan ülkeler bu zorlukları daha hızlı göğüsleyecek fırsatları çok daha etkili bir şekilde değerlendireceklerdir. Türkiye öncü ülkelerden biri olacak diye düşünüyoruz.

Türkiye’nin ortalam ayıllık büyüme oranı 5.5 olarak gerçekleşmiş. Dünyanın 2 puan üstünde büyüme performansı sergilemişiz 20 yılda. Bu büyük başarıdır.

Bu yıl 1 trilyon 67 milyar TL milli gelire ulaşacağız. Kişi başına gelirimizi 12 415 dolar olmasını bekliyoruz. Dönem sonunda trilyon 318 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğe kişi başına gelirde 14855 dolara ulaşmayı öngörüyoruz. Türkiye yıllık ortalama 4.5 hızla büyüme kaydedecek.

İstihdamı da az önce söylemiştim hiçbir şekilde ihmal etmeyeceğiz. İstihdamda bu dönemde 2 milyon 727 binlik artış bekliyoruz OVP’de. Yıllık 909 bin ilave her yıl ortalama olarak istihdamda bir artış bekliyoruz.

Buna rağmen işsizlik oranımızda arzu ettiğimiz gerileme olmuyor ama yine tek haneli rakamlara gidiyoruz. Bunun sebebi katılım oranlarında hızlı bir yükseliş bekliyoruz. İşsizlik oranını istihdamdaki büyük artışa rağmen sınırlayan bir hadise, işsizliği orta vadede tek haneye düşürmeyi hedefliyoruz.

1 yarıda 3.9 büyümüştük 2023’te, ikinci yarısında daha yüksek büyüme performansı ile yılı 4.4 büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz. 2024’te yüzde 4, 2025’te yüzde 4.5, 2026’da yüzde 5 ivmelenerek büyümemizin devam etmesini bekliyoruz.

Enflasyona gelecek olursak son dönemde kurdaki hareketler bütün bunların bileşkesi olarak geçici olarak enflasyonda yükseliş söz konusu bu 2023’teki enflasyon tahminimizi yüzde 65’lere yükseltmiş durumda.

Orta vadede yüzde 8.5 gibi tek haneli bir rakamı hedefliyoruz. 2024’te 33 2025’te 15.2 şeklinde ara hedeflerle birlikte buraya ulaşacağız.

İhracatımızın bu yıl 225 milyar, 2026’da 302.2 milyar dolara ulaşmasını, ithalatın 367’den 414 milyar dolara çıkmasını bekliyoruz.

Cari açığı 2023 2 dönemde sağlanacak iyileşmelerle birlikte yıl sonunda milli gelire oranla –4 civarında tahminimiz var, dönem sonunda –2’ler civarında gerçekleşmesini bekliyoruz.

Yurt içi tasarrufları artıracağız. Toplam yurt içi tasarrufların milli gelire 1.4 puan artış göstereceğini öngörüyoruz. Merkezi yönetim bütçe giderleri ve gelirlerine baktığımızda, 2023’te 6.5 trilyon civarında giderimiz, 4.9 trilyon civarında gelirimiz söz konusu. 1.6 trilyon açık söz konusu, 2024’te 11 trilyon gider 8.4 trilyon gelir, 2025’te ise 12.7 trilyon gider, 10.9 trilyon gelir. 1.8 trilyon açık var. Milli gelire oranla bu rakamların hepsine bakmak gerekiyor.

2023’te depreme ayırdığımız bütçe 762 milyar TL, 2024’te kaynak 1 trilyon 62 milyar TL, 2025’te 566, 2026’da 380 milyar TL, giderek son iki yılda azalıyor. 2023-24'teki görünümün bozulması büyük oranda deprem harcamaları ile ilgili. Bu dönemde 3 trilyona yakın kaynağın afetin yaralarını sarmak için kullanılacağını ifade edebiliriz.

Merkezi yönetim gelir, giderlerinin 23-24-25'te yüksek seyredeceğini görüyoruz. Deprem ağırlıklı olarak 23-24'te harcama gerektiriyor. Gelirlerimizde bir miktar artış öngörüyoruz 2023’te 19.3 olan gelirlerimizin milli gelire oranı dönem sonunda 20.6’ya ulaşmış olacak. Bütçe dengesine baktığımızda bu yıl ve gelecek yıl milli gelire oranla bütçe açığımızda -6.4 olacağını öngörüyoruz.

Bütçe açığını kademeli bir şekilde düşürüyoruz. AB tanımlı borç stokunu verdik. Türkyie bu açıdan dünyadaki en iyi ülkelerden bir tanesi, borçlu bir yapı ile afete yakalanmış olsaydık bugün yaptığımız çalışmaları gerçekleştiremezdik. Iyi ki 20 yılda borçları aşağı çekmişiz, sağlam zemin afet konusunda bizlere vatandaşların yaralarını sarma imkanı sağladı.

2024’de AB tanımlı borç stokunun milli gelire oranı yüzde 35’lere yükselecek. Kademeli bir şekilde düşerek 2026’da yüzde 33’er civarına getirmiş olacağız bu önemli bir performans. Gelişmiş ülkelerde bu rakam yüzde 109, yani Türkiye kamu olarak diğer ülkelerle mukayese edildiğinde çok iyi bir performans gösteriyor.

Yapısal reformlar OVP’mize ek olarak kondu. 7 öncelikli yapısal alan şeklinde tarif ettik. Orta vadenin 7 temel ekseni, büyüme ve ticaret, beşeri sermaye ve istihdam, fiyat istikrarı ve finansal istikrar, kamu maliyesi, afet yönetimini iyileştirme, yeşil ve dijital dönüşüme adapte olma, iş ve yatırım ortamını geliştirme.

Büyüme ve ticarette ne yapacağız ihracatımızı ana lokomotifi olan sanayide dönüşümü destekleyeceğiz. Lojistik imkanları geliştireceğiz. Sanayi dışında tarım, madencilik gibi alanlarda önemli dönüşümlere imza atacağız.

Beşeri sermaye ve istihdam olmazsa olmaz, temel hedefimiz insana hizmet. İş gücü piyasalarını güvenceli bir şekilde esnekleştireceğiz. Girişimcilik ekosistemi, genç girişimcilik başta olmak üzere ekosistemimizi geliştireceğiz.

Fiyat istikrarı en temel alanlarımızdan bir tanesi. İstanbul Finans Merkezi’ni işlevli bir şekilde geliştirme kararlığındayız. Emeklilik sistemleri ile ilgili yenilikler düşünüyoruz.'' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Aziz milletim, ekonomi ve iş dünyamızın kıymetli temsilcileri, değerli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Dün Kırklareli ve İstanbul’da yaşanan sellerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. İçişleri Bakanımız, AFAD’ımız, valiliklerimiz olumsuz etkilenen insanların sıkıntılarının giderilmesi için yoğun bir şekilde çalışıyor. Her iki şehrimizde de özellikle ebediyete uğurladığımız vatandaşlarımıza rahmet dilerken, ailelerine sabırlar, milletimizin başı sağolsun diyorum.

OVP’nin ülkemiz, milletimiz ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Emeği geçen herkesi, tüm Bakanlıklarımızı, kurumlarımızı özellikle bu konuda teşekkür ediyor, kendilerini tebrik ediyorum. Değerli fikirleri ile programın içeriğine katkı sunan iş dünyasının temsilcilerine, meslek örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarımıza, diğer tüm paydaşlara teşekkür ediyorum.

Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi ile birlikte Türkiye’nin yönetimde istikrar olmak üzere nasıl büyük kazanımlar elde ettiğini her gün çok daha iyi görüyor ve idrak ediyoruz. Sadece Türk siyasi tarihine değil, dünya siyaset tarihi literatürüne geçen 14-18 Mayıs seçimlerini tamamladık. Sandıkların açılması ile birlikte tüm belirsizlikler ortadan kalktı, Türkiye’yi kimi yöneteceği belli oldu. Halkımız bir kez daha güven ve istikrar dedi.

Krizlerin, tartışma ve pazarlıkların hiçbiri yaşanmadı. Seçimlerin üzerinden 1 hafta bile geçmeden Kabine’mizi açıkladık. Ekonomideki kurmay kadromuzu kurduk. Hizmet yolculuğuna kaldığımız yerden süratle başladık.

Eski Türkiye’nin alışkanlıklarından kendini kurtaramayanların durumunu içimiz acıyarak izliyoruz. 28 Mayıs’ın üzerinden geçen 102 güne rağmen birileri hala kavga ve iç çekişmelerden başlarını kaldıramazken biz işimizi yapıyoruz.

Dünyada hemen hiçbir ülkenin önünü göremediği, mevcut belirsizliklere yenilerinin eklendiği zor bir denklemde riskleri başarı ile yöneterek krizleri fırsata çevirmeye çalışıyoruz. Muhalefetin bir bir ile didişmeyi bırakarak yapıcı eleştirileri ile millet adına denetim görevini yerine getirmesini temenni ediyorum. Biz Türkiye için en doğrusunu, Türk millet için en hayırlısını yapmanın peşindeyiz.

Hiç kimseye ve hiçbir fikre ön yargı ile yaklaşmıyoruz, kimden geldiğine bakmadan ülkemizin faydasına olacak her türlü öneriyi değerlendirmeye hazırız. Bugüne kadar ısrarla sürdürdüğümüz müsvet tavrımızı bundan sonra da koruyacağız.

Ekonomi ile ilgili planlarımızda 6 şubatta meydana gelen, 14 milyon insanımızı etkileyen depremi asla gözardı etmiyoruz.

Deprem felaketi yükümüzü ağırlaştırmakta, mücadelemizi daha da zorlaştırmaktadır. Türkiye küresel sorunlara ilaveten asrın felaketinin yol açtığı sıkıntılarla da mücadele etmektedir. Devlet, millet dayanışması ile nasıl bu kadar nice engelleri aştıysak aynı başarıyı depremin yaralarını sarmada da sergiliyoruz. 8 aya dair veriler bu gerçeği açıkça ortaya koyuyor. 2023 yılının ilk yarısında yüzde 3.9 oranında büyüme kaydederek büyüme performansımızı kesintisiz 12 çeyreğe çıkardık. Yıllık bazda ise 13 yıldır aralıksız büyüyoruz.

Çeyreklik büyüme performansı ile Türkiye OECD üyesi ülkeler içinde pozitif ayrışmıştır. Ekonomiyi yıllıklandırılmış olacak ilk kez 1 trilyon dolara ulaşan ekonomik büyüklüğe ulaştırmayı başardık.

İhracatta yılın ilk 8 ayı 165 milyar doları yıllık bazda 253 milyar doları yakaladık. Turizmde önceki seneye göre çok daha iyi sezon geçiriyoruz.

Yılın ilk 6 ayında emekliliğe hak kazanma koşullarına yönelik düzenlemelere rağmen net 224 bin istihdam artışı sağladık. Dünyada son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyon bizim de sorunumuzdur. Enflasyonla mücadelede başta doğal gaz olmak üzere enerji fiyatlarında hayata geçirdiğimiz sübvansiyonların yanı sıra bir takım ilave tedbirleri aldık.

Fırsatçılara yönelik denetimlerimiz artarak devam ediyor. Sektörlerde oluşan fiyat köpüğünün indiğine şahit oluyoruz. Merkez Bankası rezervimi 117.3 milyar dolar seviyesindeki güçlü seyrini sürdürüyor.

2022 yılını milli gelire oranla yüzde 1’lik bütçe açığı ile kapattık. Bütçe disiplinimiz deprem felaketine daha etkin müdahale etmemizi sağladı. Çeşitli zorluklara rağmen hedeflerimize ulaşma noktasında en küçük şüphemiz yoktur.

Hazırlanan OVP işte bu mücadelemizde bizlere destek verecektir. Program 2024-2026 döneminde Türk ekonomisi için kapsamlı bir yol haritası teşkil edecektir. OVP ile Türkiye yüzyılı vizyonumuzun ekonomik perspektifini yerli ve yabancı yatırımcılarla paylaşmış oluyoruz.

Ekonomideki ilk yol haritamızı OVP ile ortaya koyuyoruz. Temel ilkeler, politikalar, hedef ve gösterge niteliğindeki ekonomik büyüklükleri paylaşırken hiçbir sorunu görmezden gelmedik. Önceki dönemde farklı olarak yeni programda yapısal dönüşümlere özel bir başlık açtık.

Büyüme ve ticaretten fiyat istikrarı ve finansal istikrara, beşeri sermayeden, yeşil ve dijital dönüşüme, afet yönetiminden kamu maliyesi ile iş ve yatırım ortamına yedi temel alanda öncelikli reform adımlarını belirledik. Program döneminde ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Sıkı para politikasının da desteği ile enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek cari işlemler dengesini iyileştireceğiz. 6 Şubat depremlerinin yaralarının en kısa sürede sarılması gündemimizin ilk sırasında yer almaktadır.

Programın ilk yılında tüm kaynaklarımız deprem bölgesini yeniden inşasına göre tahsis ettik. Ek bütçe ile bölgeye 762 milyar lirayı ayırmıştık. 2024 yılında deprem bölgesi için 1 trilyon liralık kaynak ayıracağız.

Tamamında yaklaşık 3 trilyon lira kaynak, deprem bölgesi için kullanılmış olacaktır. Bu kaynakla afetzedelerin konut ihtiyacını giderirken, tüm altyapı ayağa kalkacaktır. Depremin sebep olduğu tahribatı ortadan kaldırırken dengeli bir ekonomik büyüme ile istihdamı artırmak, enflasyonu tek haneye düşürerek gelir dağılımını iyileştirmek önceliğimizdir.

Ortalama yüzde 4.5 büyümeyi hedefliyoruz. Yaşadığımız afete ve olumsuz şartlara rağmen yüzde 3 civarında beklenen dünya ortalaması üzerinde büyümeye devam edeceğiz. Dönem sonunda tarihimizde ilk kez 1.3 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklük 14855 dolara çıkan, fert başına milli gelir ile yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmeyi öngörüyoruz.

Program döneminde para, maliye ve gelirler politikalarını tüm araçları ile uygulayarak enflasyonu artıran yapısal unsurları ortadan kaldıracağız. İnşallah Hindistan’da yapılacak olan G20 toplantısı işte bütün bu konuları ele aldığımız, orada da işleyeceğimiz önemli başlıklar olacak. Orta vadede tek haneli enflasyon rakamına ulaşacağız.

Dezenflasyon süreci iş ve yatırım ortamımızı iyileştirecek ihracat odaklı sürdürülebilir büyüme iklimi sağlayacaktır. Orta vadede tek haneli enflasyon hedefi ile uyumlu gelirler politikası izlerken, vatandaşların, sabit ve dar gelirli kesimlerin alım gücünü yükselteceğiz.

İstihdamın yıllık ortalama 990 bin kişi, toplamda 2.7 milyon kişi artmasını, işsizlik oranını program dönemi sonunda tek haneli rakamlarda gerçekleşmesini bekliyoruz.

İhracatımızı 300 milyar doların, turizm gelirlerimizi ise 70 milyar doların üzerine çıkararak mal ve hizmet gelirleri seviyelerimizi tarihi seviyelere ulaştıracağız.

Enerjide, doğal gaz ve petrol arama ile üretimine yönelik attığımız hızlı adımların katkısını daha fazla göreceğiz. Ataşehir’de şu andaki İstanbul Finans Merkezi’ni bizim enerji hub’ımız haline getireceğiz. Burada doğal gaz da bütün madenler de bunlar burada değerlendirmesi yapılacak. Dünya buradan bunları takip edecek.

Bizim finans merkezimizin içinde aynı zamanda enerji, doğal gaz da olacak, aklınıza enerjinin bütün ürünleri nelerse bütün bunların pazarlamasının yapıldığı bir yer burası olacak. Bu kulelerden bir tanesi bu işin pazarlamasının yapıldığı bir yer haline gelecek. Bu adımı atmak için ilgili arkadaşlarımız başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız çalışmalarını yaparak süratle adımını atacağız.

Cari işlemler açığının yüzde 4’ten yüzde 2 civarına inmesini öngörüyoruz. Yapısal dönüşüm sürecinin meyvelerini vermesi ile ileride cari işlemler fazlasına Allah’ın izni ile ulaşacağız.

Orta vadeli programda uygulayacağımız politika sepeti ile enflasyon sorununu ülkemizin gündeminden kaldıracağı. Para, maliye ve gelirler politikalarında eş güdüm içerisinde hareket edilecek.

Gıda fiyatlarında istikrarı ve arz güvenliğini teminen stratejik tarım ürünlerinde yeterlilik oranlarını belirleyerek üretim planlaması yapacağız. Yaş sebze ürünlerinde mevsimselliği en aza indirmek amacıyla sera organize tarım bölgesi kurulmasına yönelik yatırımları hızlandırıyoruz.

Soçi ziyaretimizde 500 bin ton biz sadece Rusya’ya göndermiş olduk. Aramızdaki bu dayanışmanın nereden nereye vardığını göstermesi bakımından bu çok çok önemli.

Konut stokundaki kayıpların telafisine yönelik yeni sosyal konut projeleri geliştirerek dar gelirli vantandaşların konuta erişim imkanını artıracağız.

KKM sistemimiz görevini yerine getirmiş, kur istikrarını sağlamada önemli katkı sağlamıştır. Türk lirası mevduatlara dönüşmesinin yolunu açacağız. Merkez Banka’mız yeni şartlara göre güncelleyeceği yatırım taahhütlü kredi ile para politikası duruşundan taviz vermeden yatırımlarımızı destekleyecektir.

Finans ve finansla ilgili danışmanlık hizmetlerimizde hizmet ihracatımızı artıracak ülkemize döviz girdisi sağlayacağız. Dijital TL çalışmalarımız devam ediyor. Bununla ilgili takvimi ayrıca paylaşacağız.

Katılım finansa İstanbul’umuzu küresel finans merkezlerinden biri haline getireceğiz. Menkul kıymetlerin ihraç süreçlerini dijitalleştirecek akıllı sözleşmeler üzerinden gerçekleştirilmesini sağlayacağız.

Başta deprem kaynaklı harcamalar olmak üzere gerekli ihtiyaçlar süratle karşılanırken, ekonomide güvenin, istikrarın sigortası olarak gördüğümüz mali disiplini koruyacak ve güçlendireceğiz. Bu iki kavram çok önemli, güven ve istikrar. Güven olmadan istikrar olmaz.

Bütçe açıklarını yüzde 3’ün altına çekeceğiz. Gelir, kurumlar ve vergi usul kanunu başta olmak üzere temel vergi kanununda adil bir vergi sistemi oluşturmaya yönelik düzenleme yapacağız.

Kamu harcamalarında periyodik gözden geçirmelerle verimsiz harcama programını tasfiye ederek kaynakların öncelikli alanlara tahsisini sağlayacağız.

Kamu iktisadi teşebbüslerinin üst yönetiminde kurumsal yönetim anlayışını güçlendirerek piyasa koşullarında daha verimli bir biçimde faaliyet göstermelerini temin edeceğiz.

Hedef odaklı, seçici bir yaklaşımla finansmana erişimi kolaylaştırırken enflasyonist baskıya yol açabilecek uygulamalardan kaçınacağız. Ürün bazlı yatırım yol haritaları hazırlayacağız. Turizm ve taşımacılık gibi döviz kazandırıcı hizmet ticaretini destekleyeceğiz. AB ile gümrük birliğinin güncellenmesine yönelik çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız.

Özel kesim girişimlerinin önünü açarak yatırım, ticaret, finans alanında hukuki süreçleri kolaylaştıracağız.

Yapay zeka, siber güvenlik, enerji ve uzay teknolojileri gibi stratejik alanlarda nitelikli iş gücü yetiştirmeye yönelik kamu, özel sektör iş birliği programlarını hayata geçireceğiz.

Kuracağımız aile ve gençlik bankası ile aile yapımızı güçlendirirken gençlerimizin istihdamını, girişimciliğini çeşitli kanallarla destekleyeceğiz. 2053 net sıfır emisyon hedefimiz ve kalkınma önceliklerimiz kapsamında ekonominin her alanında yeşil dönüşüm gerçekleştirmek üzere çalışacağız.

Türk vergi sistemini karbon fiyatlandırma çerçevesinde gözden geçireceğiz. Döngüsel ekonomiye geçiş için bütüncül bir ekonomi eylem planı hazırlayacağız. Sıfır atık uygulamalarını yaygınlaştıracağız.

Kent içi ulaşım başta olmak üzere ulaştırma sektöründe düşük karbonlu ulaşım sistemine geçişi kolaylaştıracağız. Orman varlığının artırılmasına, yeni yutak alanların oluşturulmasına devam edeceğiz.

Programı bugün sizlerle paylaşıyoruz. Yarın sabah Cumhurbaşkanı Yardımcım ve Bakanlarımız yerli ve yabancı basın mensupları ile bir araya gelerek sorulara cevap vereceklerdir. Burada yer alan tedbirler daha ayrıntılı ele alınacaktır. Meclis’imize sunacağımız 2024 yılı merkezi yönetim bütçesi kanun teklifine yönelik ödenek teklif tavanları belirlemiş bulunuyoruz. Meclis’imizin de onayını aldıktan sonra 2024’te uygulamayı hedeflediğimiz tüm çalışmaları hızla başlatmış olacağız.

Ekim ayında Meclis’e sunacağımız 2053 perspektifi ile hazırladığımız 5 yıllık kalkınma planı ve program dönemini içeren atılım sürecini başlatacağız. OVP’nin şimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Yapılan istişare süreçlerinde görüşlerini ifade ederek veya hazırladıkları çeşitli raporları bizlerle paylaşarak programın hazırlanmasına katkı sunan tüm paydaşlarımıza ayrıca şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Orta Vadeli Program’ın tüm sektör ve kamu kurumları tarafından sahiplenileceğine yürekten inanıyorum. Orta Vadeli Programın Türkiye yüzyılı vizyonumuza ivme kazandırmasını temenni ediyorum.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.