Öne Çıkanlar Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık Bakanlığı öğretmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ÖSYM

Bakan Bozdağ'dan Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Açıklaması

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, aile içi ve kadına yönelik şiddet konusunda ''Ceza boyutunun caydırıcılığı yanında, önleyici hukuk sistemini daha güçlü şekilde kurmak, bu suçların işlenmesini önleme konusunda daha büyük çabayı, mekanizmaları birlikte hayata geçirmek zorundayız. Bu iş ancak seferberlikle çözülecek bir iştir. Medyanın, üniversitelerin, kurumların, anaların, babaların, kadınların, erkeklerin, topyekun 84 milyonun seferberliğine ihtiyaç vardır. Cezaları, tedbirleri artırdık ama olaylar devam ediyor. Sayı azalsa da bir cinayet bir cinayettir, bir şiddet bir şiddettir. Hepsi de büyük bir felaket ve insanlık suçudur.

Geçmiş dönemde bakanlığım zamanında başladığım bir proje vardı. Yeni dönem de bu projeyi canlandırmayı düşünüyoruz. Adli veri bankası diye bir banka. Bu esasında kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla, Türkiye'nin bir Google sistemi gibi bir sistem içinde suç haritasını tamamen ortaya çıkarmak ve bunun üzerinden önleyici uygulamaları yapmak. Örneğin en çok cinayet hangi il, ilçe, belde, köy, mahalle, cadde, sokakta? Bir yerde yoğunlaşma var, fotoğrafı görecek, ona göre bütün kurumlar durumdan vazife çıkarıp o bölgelerde ona göre bir çalışma yaparsa belki önleyici hukuk bakımından çok daha ciddi bir adımı atmış olabiliriz.

Yakın zamanda İstanbul'da 15 yerinden bıçaklanan veya başka şiddete maruz kalan kadınlar var ama deliller tam olmadığı savcı tutuklama istiyor, sulh ceza hakimi kontrol veriyor. 15 yerinden bıçak yemiş kadının hukukunu koruyup, onu bu hale getiren şiddet bağımlısı bu kişiyi adli kontrolle serbest bırakmaya bizim hukukumuz izin verir mi? Vermez ama bırakıyor. Bunu tutuklamayacaksın da kimi tutuklayacaksın? Bundan daha büyük şiddet olur mu? Elbette takdir hakkı var yargının ama takdir hakkı keyfilik hakkı değildir. Somut kural varsa benim takdir hakkım o somut kuralın gereğini yapmak üzere olur. 15 bıçak darbesi yiyen, ayaklarından ateşli silahla taranan birinin failine adli kontrol verildiğinde benim yüreğim yanıyor, 'eyvah' diyorum. Kadına karşı şiddetle mücadele ve diğer konularda bizim adalete ihtiyacımız var. Bu konulardan merhamet yerine adalet neyi emrediyorsa onu gereklerini yapmak lazım. Adaletin gerektirdiği yerde adaleti yapmazsak başka haksızlıklara kapı aralamış oluruz.

Arkadaşlarıma talimat verdim. Bugüne kadar yapılanlar belli. Onların üzerine neleri ilave edeceğiz, daha ileri adımları nasıl atacağız, üzerinde duracağız. Kravata göre, boyun bükmeye göre indirimler üzerinde de durup bu konuda da yeni adım atmak gerektiğine inanıyorum. İyi hal indirimi, kravattan, elbiseden, bıyıktan, saçtan, sakaldan değil, suçun failinin gerçek pişmanlığı üzerinden uygulanan bir ceza indirim nedenidir. Eğer yasa gerektiriyorsa yasayı değiştirerek, eğitim gerekiyorsa eğitim yaparak bu konunun önüne geçme konusunda kararlı olduğunu ifade etmek isterim. Her işin üzerine gideceğiz. Yargının üzerine ne düşüyorsa onu da sağlayacağız.

Başsavcı ise daha emniyet önüne dosyayı getirmeden olayı duyduğu andan itibaren ön alacak. İşler, deliller eksik olmasın, emniyet müdürüyle konuşacak, ilgili savcıyla konuşacak, dosya geldiğinde tam tekmil... 15 bıçak yemiş hanımefendinin acısı üzerine adli kontrol kararı çıkmayacak. Ne gerekiyorsa o karar çıkacak. Bunun, bizim bir eksikliğimizin sonucu olduğunu düşünüyorum. Bu eksikliğe müsaade etmeyeceğiz. Bunun üzerinde duracağız. Bizzat ben de takip ediyorum.

İlgili ve yetkili arkadaşlarıma hemen o konuda ne yapılması gerektiğini talimatlandırıyor ve anında da bilgi alıyorum. Gerekirse ilgili yerleri de arayacağız. Bu yargıya müdahale değildir. Herkes farklı değerlendirebilir. Yargının sağlıklı işlemesi, bakan olarak görevlerimin arasındadır. Orada aksama varsa bunları çözüme kavuşturmak bizim için tarihi öneme haizdir.

Sosyal medyanın, kamuoyunun, gazetenin baskısıyla karar alan bir içişleri veya yargı bize zarar verir. Doğru kararı medya, sosyal medya, kamuoyu ayaklanmadan vereceğiz. Onlar bize 'sağ olsunlar' diye teşekkür edecekler. Kamuoyu baskısı ile karar alan, uygulayan değil, doğru olduğu için karar alan ve onu dosdoğru uygulayan hem emniyet hem yargı mensupları olarak biz bu meseleye vaziyet edelim. O zaman milletin, kalben, vicdanen tatmin olmasının önünü açacağız. Adalet hemen, vaktinde, doğru zamanda lazım. Adaleti hızlandırma konusunda sizlerle yargı mensuplarının birlikte çalışmasına ihtiyacımız var.'' dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ''Yeni elektronik kelepçe merkezimizi Adalet Bakanlığı'mız ve Aile Bakanlığı'mız ile hep birlikte devreye aldık. Bu konuda bana göre; bütün dünyaya örnek, önemli bir sürecin altına birlikte imza attık. Hali hazırda 499 şahısta aktif olarak elektronik kelepçe izlenmektedir. Uluslararası ödüllü KADES uygulamamızla 2018 yılından beri kadınlarımızın hizmetindedir. Bu yıl KADES ile 112 acil çağrı merkezlerimizdeki entegrasyonu bir üst noktaya daha beraber çıkartıyoruz. KADES uygulamamızı indiren sayısı 3 milyon 192 bin kişi ve bunların hepsi kadın. Bu yılki hedefimiz 5 milyon rakamına ulaşabilmektir.

Bir kadının şiddet görmesine, eziyet çekmesine, can güvenliğinden endişe etmesine gönlümüz de razı değil, sorumluluğumuz da buna imkan vermez. Buradaki samimi her gayrete, desteğe, istişareye kapımızın açık olduğunu ifade etmek isterim.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık, ''Şiddet, kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet tam da bu sebeple çok önemli. Maalesef aile içerisinde eğer bir çocuk şiddeti görerek, travmatize olarak büyüyorsa, sorun çözme yöntemi olarak şiddeti öğreniyor. Dolayısıyla kadına yönelik şiddetin, aslında kadınlar görünen etkilenenler olmakla beraber görünmeyen pek çok mağduru var.

Kişilerin içinde kaybolduğu şiddet sarmalını ancak böyle kırabiliriz. Kısacası toplumun her kesimini, sahip olduğumuz yetki ve haklar kapsamında şiddeti üreten süreçleri kontrol altına almaktan ve şiddete konu olan herkesin hayatını iyileştirmekten sorumluyuz. Bizim aile içi şiddet, aile içi bir konu değildir. Bilakis 'manevi ve kültürel değerlerimizi tehdit eden toplumsal ve yasal bir mevzudur' dememizin arka planında da bu durum yatmaktadır. Bu anlamda şiddet suçunu işleyenin kişisel olarak suçu sabittir, bununla birlikte kişiyi suça iten sebeplerle de mücadele etmek görevlerimiz arasındadır. Bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmalar elbette ki hepimizin belleğinde canlılığını koruyor.'' dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.