Diyarbakır’da, 16 Haziran'da akrabalar arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan kavgada 9 kişi katledilmişti. Bu haber sıradan, ikinci sayfa haberi olarak kamuoyunda hiçbir infial uyandırmadı. 

Hâlbuki önce basın, kamuoyu, sosyal medya bu konuyla ilgili ayağa kalkması lazımdı. Üstelik her yıl bu nedenle yüzlerce kişi cinayete kurban gidiyordu.

 Maalesef ülkemizde canlar çok ucuz.  Bu sorun sıradan bir sorun değildir, yıllardır ülkemizde var olan miras kavgalarının, yasal çözümü yıllar sürmesinden kaynaklanan bir öfke patlamasıdır.

Diyarbakır’daki bu katliamda yaralı kurtulan kişi, bu sorunun yasal kurumlarca 70 yıldır çözümlenmediğini söylüyordu.

İşte buradan yola çıkarak, kira vb. Konulardaki gibi arabulucuya gitme zorunluluğu, miras davaları için de bir zorunluluk haline getirilmelidir.

Kardeşler arasında paylaşılmayan miraslar, zamanla kardeş çocukları arasında kine, nefrete ve kavgaya dönüşmekte, sonuçta her yıl yüzlerce kardeş cinayetlerine ve Afyon’da 7, Diyarbakır da 9 kişinin öldüğü katliamlara dönüşüyor.

Kardeşlerden güçlü olanının mirasın üzerine yatmasıyla, ya da resmiyete dökülmeyip zamanında adil paylaşım yapılmaması nedeniyle ve mahkemelerin de çok uzun sürmesi nedeniyle kardeşler arasında kavgalar ve sonu cinayetlere varan sorunlar yaşanmaktadır.

Bu yıl içerisinde, miras nedeniyle işlenen, basına yansıyan cinayet haberlerinden biri de; 27.01.2023 tarihinde Bursa'da ailesiyle önceden miras yüzünden husumet bulunan polis memuru, tartıştığı ailesinden annesi, iki ağabeyi ve yengesi olmak üzere 4 kişiyi tabancayla vurarak öldürmesidir.

Basına yansımayan benzer pek çok olaylar da mevcuttur. Ayrıca binlerce de yaralananlar var.

İşte böyle, her yıl ülkemizde miras yüzünden yüzlerce kişi kardeşini, babasını, annesini, yeğenini, yengesini öldürmekte, yaralamaktadır. Toplumun yarısı miras paylaşım sürecinde sorun yaşamaktadır. Kırgınlık, küslük hep devam etmekte, ilerde de kavgaya neden olmaktadır.

Bu durum karşısında maalesef TBMM ve Adalet Bakanlığı olaya seyirci kalmakta ve bir tedbir almamaktadırlar.

Sorunun kökten önlenmesi ile ilgili önerilerimi, ZORUNLU ADALET adlı kitabımda ve değişik mecralarda yazdığım onlarca makalelerimde defalarca dile getirdim.

Miras paylaşımlarının hemen ve adil yapılması için,  bir ihtisas mahkemesi, yani MİRAS MAHKEMESİ kurulmalı ve kısa sürede bu sorunu çözmeleridir.

Hatta bu mahkeme adliyelerde olabileceği gibi, alt yapının orada olması nedeniyle Tapu Kadastro bünyesinde de kurulabileceğini teklif ettim.

Adalet Bakanlığına önerimi birkaç defa ilettim, ama şu ana kadar somut bir gelişme olmadı. 

Madem yeni ihtisas mahkemeleri kurmanın birçok zorluğu var, o zaman bu mahkemeler kurulana kadar,  miras paylaşımları için de kişinin ölümünden en geç on gün içinde varislere ARABULUCU’ YA gitme zorunluluğu getirilebilir. Böylelikle devletin hakemliği sayesinde, bir güven ortamı oluşur ve varisler arasında sorunlar ve kavgalar azalır, cinayetler bitebilir.

Benim gözlemlerime ve istatistiklere göre, arabuluculuk sayesinde pek çok davalar mahkemeye gitmeden burada çözülüyor.

İnanıyorum ki, miras davalarının büyük çoğunluğu da çıkarıldığı takdirde arabulucularda çözülecektir. Kavga ve cinayetler de en aza inecektir. Mahkemelerin yükü de azalacaktır.

Acilen kira ile ilgili TBMM’ye gelecek torba kanuna bu da dâhil edilmelidir.

Şemsettin CERAN
Eğitimci-Araştırmacı/YAZAR
ZORUNLU ADALET Kitabının Yazarı-ANKARA

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.